Pandemiden bu yana insanlarda negatif yönde değişimler meydana geldi.
Pandemi zamanı ''Sokağa çıkma, Evde kal'' uyarıları derken insanlar evlerine mahkum oldu.
Günlerce, aylarca eve hapsolup, dört duvar arasında bir yaşam sürdürdük.
Virüsün pik dönemlerinin ardından vakaların da azalmasıyla birlikte yasaklar ve kısıtlamalar da yavaş yavaş kaldırılmaya başlandı.
Kademe kademe kaldırılan yasaklar sonrası insanlar bunun acısını çıkartmak istercesine kendisini dışarı attı.
Bir yandan virüs tehdidi devam ederken bir yandan da sanki hiç o günleri yaşamamışız gibi yaşamaya başladık.
Kimisi kısıtlamaların ardından rahat bir nefes alıp, normal hayatına geri döndü, kimisi de yine tedbiri elden bırakmayıp, yaşamını dikkat ederek sürdürmeye devam etti.
Günlerce eve hapsolmanın ardından kendimizi dışarı attık atmasına da normal yaşantımıza hemen dönmek, adapte olmak kolay oldu mu?
Elbette hayır.
Pandemi zamanlarında o kadar çok birbirimizden uzak kaldık ki, bu süreç bize iyi gelmedi.
Çünkü bizler, birbirinden uzak bireyler olarak normal yaşantımıza geri döndük.
Tabi pandemi sonrası yaşananlarında bunda etkisi büyük.
Şimdilerde, herkes birbirinden uzak.
Hatta o kadar ki, bayramlarda dahi insanlar akrabalarını ziyaret etmez, arayıp sormaz oldu.
Eskiden bayram demek sevinç,
Birlik ve beraberlik,
Mutluluk,
Güzel anıların oluşturulduğu zaman dilimi demekti.
Şimdilerde ise herkesin birbirinden uzaklaştığı bayramlara geçiş yaptık.
Yani anlayacağınız pandemiden bu yana bükülen belimiz hiç doğrulmadı...