Geçtiğimiz günlerde eve dönerken gördüğüm manzara karşısında durdum ve kendimi sorguladım.
Bir adam (tahminimce evsiz) çöp konteynerının yanında muhtemelen bir kişinin kendisine verdiği poeştte bulunan parça parça ekmekleri yiyirdu.
Ya da çöpe atılmış bir poşetti ve o adamın günlük yemeği oldu.
Yanından geçerken gördüğüm manzara karşısında vicdanım sızladı.
Hemen hemen her gün karşımıza çıkan, ne üstünde düzgün kıyafeti olan, ne bir yemek ne de kalacak bir yerleri olmadan sokakları arşılayanlar gözümüzün önünde hep.
Tıpkı bu adam gibi..
Tıpkı diğer evsizler gibi...
****
Evet, ülkece ekonomik olarak zor günler geçiriyor ve maddi olarakta refah düzeyinde yaşamıyoruz.
Ancak bizler kendi halimizde geçimini sağlayan, orta halli kişileriz.
Çok şükür ki işimiz var ve kendi kazancımızı çıkarabiliyoruz.
Kazancımız bize yetiyor ve ya yetmiyor.
Herkesin geliri, yaşamı ve işi farklıdır.
Şimdilerde çoğu insan maddi olarak refah seviyesinin altında olsa dahi en azından başlarını sokacak bir evleri, yiyecek yemekleri ve giyecek kıyafetleri var.
***
Ama bu insanlar öyle değil.
Belki şimdi içinizden ''Bize ne! Bizde aynı durumdayız'' diyorsunuzdur.
Unutmayın ki, elinize geçenlerin bir çoğu size verilen emanet.
Türk insanı, paylaşımcılığıyla, fedakarlığıyla ve yardımseverliğiyle meşhurdur.
Her ne kadar ekonomik olarak zor günler geçirsekte bu insanlara uzanan bir el olmak bize bir şey kaybettirmez.
Yardım etmek, bir insanın gönlünü yapmak güzel hasletlerdir.
Elimizden bir şey gelmese dahi bir kap yemek vermek bizden bir şey eksiltmez.
Kötülüğün aksine iyilik her zaman kazanır...