Her sabah hayat koşturmacasının içine doğru yol alıyoruz.
Sabah erken saatlerde okula giden öğrenciler, işe giden insanlar, ekmek almak için ön sıralarda yerini almak isteyenler derken bu liste uzar gider.
Bizde sabah erkenden kalkıp hazırlanıyor, işimize gitmek için yola koyuluyoruz.
**
Sabah işe giderken rahatsız olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum.
Ne mi? Elbette sürücüler, sabırsızlıkları ve ellerini çekmedikleri kornalar!
Sabah sabah daha kendimize gelemeden korna gürültüsü eşliğinde yolculuk yapıyoruz!
Geldiğimiz güzergahta trafik yoğunluğu çok yoktur.
Buna rağmen yoğun olan yerlere gelen kadar şoför beyin eli kornadan çekilmedi!
Hani bekle desen, bekleyecek kadar sabrı yok!
**
Yahu arkadaşım sen kornaya basınca ne oluyor?
Korna nedir, ne için çalınır hiç bilmez misin?!
Sabah sabah gürültü kirliliği yapmanın ne anlamı var?!
Taaaa öteden gelen insan için elini yapıştırıyorsun kornaya.
Zaten gelse sana el uzatır, durdurur.
**
Gelelim ışıklara..
Kırmızı ışıkta bekliyoruz.
Daha yeşil yanmadan şoför bey yine elini kornaya yapıştırıyor.
Yahu az bekle! Az sabret!
Kornaya basınca önündeki araçlar sana yolu mu açacak?
Neyin acelesi bu?
Nereye yetişiyorsunuz?
**
Zaten merkezi yerlerde can sıkan ve oldukça rahatsız olduğumuz bu konu birde sabahları başımıza geliyor.
Artık yeter!
Kulaklarımız sağır etmeye mi and içtiniz?!
Yoksa şu kornalara uzun uzun basmak hoşunuza mı gidiyor?
**
Eğer kornanın ne demek olduğunu bilmiyorsanız öğrenin!
Öğrenin ki, insanları da böyle rahatsız etmeye son verin artık!