Ne rengi var ne kokusu var ne cismi var
Ne de sesi var
Ne duama icabet edişi
Ne de icabete dua edişi var
Tanrının
Ne şiirime söz oluşu ne de sözüme şiir oluşu var
Ne aklıma fikir oluşu ne de fikrime akıl oluşu var
Ne ölümüme hayat oluşu nede hayatıma ölüm oluşu var tanrının
Bir ben var benden onun da benden başka çok işi var!
Buldum ben beni ben de
Oldum sen seni sen de
Bu sözlerim ne bir şiir ne bir bulmaca
Anda Akışta gelir değildir atmaca uydurmaca
Hakikat dinler üstü dinler hakikat üstüdür bilesin
Bilimin içinde ilim ilmin içinde bilim vardır
Felsefe Erdem’in insanlığın güzelliğin baş tacıdır
Ne güzeldir filozofların dünyayı yönetişi
Ne güzeldir filozofların yönetmeyen yönetişi
Ve ne güzeldir filozofların emretmeden yönetişi
Daldan dala atlamak mı saçma sapan sözler mi bir oyana bir bu yana düşmek mi kalkmak mı hangisini dersen de
Ey cehaletin tanrısı
Sen saçmalık dersin sen daldan dala konmak dersin sen şairlik meczupluk delilik sen cinlerin karabasanların musallat oluşu dersin benim halime
Demeye devam et devamada de!
Ben ise senin Tanrı’nın başını kestim ey tanrı!
Ben Muhammed’in omzuna çıkıp senin Allah putunu da yıktım
Yobazlar hala diriltmeye çalışıyorlar
Heyhat heyhat!
Ben kendi şeriatımı kendim kurdum
Ben kendi dinimi kendim getirdim
Ben kendi kitabımı kendim indirdim
Ben kendi Ayetlerimi kendim yazdım
Ey tanrı sen bunları yapabilir misin!?
Hiç sanmam.
Ben deli miyim neyim yoksa ney miyim deli miyim?
Ben bilmem ben bilmem ben bilmem
Ben bilmem diyeni de bilmem
Ben sadece yazarım söylerim konuşurum
Anlamak idrak etmek tefekkür etmek içselleştir tirmek algılamak çözümleme yapmak çözmek veya çözememek seni ilgilendirir ey! kendini tanrı sanan tanrı
Bana ise sadece konuşmak yazmak çizmek düşer söylemek hem dahi hakikati ,hakikati anlamayanın yüzüne söylemek korkuyu dahi korkutarak söylemek cehennemi söndürerek söylemek dinleri yıkarak söylemek Allah’ı bilerek Allah’ı severek ve Allah’ı aşarak söylemek
Lakin hangi Allahı?
Ve de Allah’ı aşanın dahi Allah olduğunu yine Allah ile söylemek
Devrimler getirmek bazen adaletsiz çarpık ve çirkef bu düzene bu dünyaya
Kesmek lazım firavunların o melun dilini felsefe ile
Adaletsizliklerini yüzlerine bir şamar gibi çarpmak ve onları çıkarmak toplamak bölmek ve sonra yine suratlarına çarpmak!
Susan halkın dilsiz halkın eseridir saraylarında saltanat süren firavunlar
Ve konuştukça zindanlara atılan yusuflara sessiz kaldıkça sıranın kendisine geleceğini bilmeden ve hatta geldiğini geçtiğini bile
cahilce yaşayan halklar mallar mallar ve dalkavuklar size söylüyorum
Açın kulağınız varsa gönlünüzü iyi dinleyin iyi dinleyin
Çıkarmayın sesinizi çıkarmayın sesinizi hep böyle susun hep böyle susun
Çünkü hak ediyorsunuz
Cehaletin mutluluk olduğunu söyledi bilim insanları
Oysaki cehalet mutluluk değildir cehalet acıydı cehalet dehşet cehalet delilikti cehalet meczupluktu
Cehalet sömürmekte fakirliğe mahkum edilmekti
cahillikten öte cahil ve aç bırakılmaktı
Cahil olan halkları yöneten cahiller yüzerken saraylarının havuzunda
Ve yine havuzunun içindeki havuzunda
Ve de havuzundaki sarayında!
Sense izlersin ahmakça ve alkışlarsın tomarlarca
Tersten anlarsın beni ve hep yanlış anlarsın ön yargılıca ve de salakça!
Ve akıl vermeye çalışırsın akılsızca
Din satmaya çalışırsın dinsizce
Gönül satmaya çalışırsın gönülsüzce
İyi dinle iyi dinle iyi dinle!
İhtilal devrim eşitlik empati adalet
İnsan hakları
Hiçbir yobaz dine hiçbir ideolojiye tabi olmadan muhammedlerin Mustafların öğretisi ile gerçekleşecek
bu kaçınılmazdır ne zaman ki karanlık dünyaya %100 hakim oldu şimdiki gibi
İşte o zaman onların helak oluşu da farz oldu olmayan Yaşanmayan yalan tarihteki tekerrür gibi
Susanlar toprakta toprak dahi kalmayacak susanlar gübre olacak belki bir ineğe belki bir köpeğe belki bir koyuna belki gübre dahi olamayacak çözülüme uğrayıp fotolara ayrılacak ve gaz bulutu olup yine yukarılara bulutların arasına karışacak kim bilir hangi diyara yağmur olup yağacak
İşte böyle olacağını da kimi bilmeyecek gübre olup göklere çıkıp yağmur olup yağdığını
Neyse sen benim sözlerime bakma
ben kendimden kendime saçmalıyorum bazen
Neyzen Tevfik Ömer hayyam Şeyh bedrettin nesimi de söylemişti bizim gibi bir zaman
Kesilsin bakalım Hallac’ın boynu
Elbet bir Musa çıkacak ve bozacak bu oyunu
Bizi zannetme merinos koyunu
Ne sopunu tanırım artık Namerdin ne de soyunu
Su akacak bir gün bulacak elbet yolunu
Oku düşün tefekkür et nedir şimdi bu yazıdaki akıl oyunu?