Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli cezaevi ziyareti sonrası “kader mahkûmları” diyerek kamuoyunda af konusunu gündeme getirdi. Ülkemiz af konusuna yabancı değil. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yanılmıyorsam toplamda 52 affa ilişkin yasal düzenleme yapıldı.
Şüphesiz şu an cezaevinde bulunan ve haksız ya da hak ettiğinden fazla ceza almış kişiler vardır. Bunlardan bildiklerimiz için muhakkak vicdanen rahat değiliz ve bir vesile ile hakkın yerine gelmesini temenni ediyoruz.
*****
Ancak! Hakkın yerine gelmesi için “kader mahkûmu” gibi soyut ve belirsiz bir ifadeden önce sorgulanması ve gözden geçirilmesi zorunlu olan başka bir husus var. O da Fethullahçı Terör Örgütü üyesi Yargı mensuplarının vermiş olduğu kararlar.
17/25 Aralık sonrasında Fetö üyesi hâkimlerin kararlarının gözden geçirilmesi hususu değişik platformlarda dile getirildi. Hatta cezaevlerinden binlerce başvuru yapıldı ve mahkeme salonlarında nakarat savunma denecek kadar çok tekrarlandı. Ancak kamuoyunun yakından bildiği birkaç dava dışında Fetö üyesi hâkimlerinin kararlarına dayanılarak yeniden yargılanmaya ilişkin yeni bir karar verilmedi.
*****
Ergenekon, Balyoz vs… gibi ülke siyaseti ile ilgili davalar ile Aziz Yıldırım ve Galip Öztürk’ün yargılandığı popüler davalar dışında Fetö üyesi hâkimlerin kararları çok sorgulanmadı.
Oysaki Fetö’nün en temel amaçlarından birisinin toplumu ve siyaseti istediği istikamette dizayn etmek olduğu herkesçe bilinen bir konu. Bu amacını gerçekleştirmedeki en etkin enstrümanı ise yargı olduğu herkesçe malum.
*****
Öncelikle ilimizde Fetö üyesi hâkimlerin vermiş olduğu usulsüz kararlara ilişkin verilmiş bir yeniden yargılanma kararı olduğunu henüz duymadık. (Şayet böyle bir karar var ise Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konu hakkında bizi aydınlatmasını bekliyoruz) Hal böyle olunca acaba Fetö üyesi hâkimler Adana’da hiç örgüt faaliyetinde bulunmadılar mı gibi bir soru akıllara geliyor. Böyle düşünmek aşırı saflık olur. Tabii ki mensubu oldukları örgüt yararına kararlar vermişlerdir. Ancak kamuoyunda bunun üzerinde yeterince durulmadığı yönünde bir kanaat oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.
*****
Fetö üyesi yargı mensuplarının kararlarını yenilemenin iş yükünü artıracağı ve mevcut yapının bunun altından kalkmasının zor olduğu söylenebilir. Fakat adaletin yerini bulmasına engel hiçbir mazeret kabul görmez görmemelidir.
Bunları yazmaktaki amacım aynı konuları tekrarlamak değil. Vicdan sahibi bir insan olarak biliyorum ki “kader mahkûmu” denilebilecek türden insanlar var. Ancak Fetö üyesi hâkim ve savcıların mağdur ettiği insanlara “kader mahkûmu” denmez. “Örgüt mağduru” denir. Şu ana kadar verilmiş yargı kararlarından vicdani bir rahatsızlık gerekçesiyle şüphe duyuluyorsa bakılması gereken ilk yer Fetö terör örgütü üyesi hâkimlerin vermiş olduğu yargı kararlarıdır. Bu ülkede adaleti sağlama iddiasıyla yola çıkanların bakması gereken ilk yerin burası olması gerektiği kanaatindeyim.
Unutulmamalıdır ki! Kader diyebilmek için önce tevekkül etmek gerekir.
Not: Yarınki yazımızda af konusunu başka bir perspektiften inceleyeceğiz.
Aynen katılıyorum.