Asrika; Cumhurbaşkanı eski danışmanı Adnan Tanrıverdi'nin başkenti İstanbul, dili Arapça olan ve İslam ülkelerinin bir çatı altında toplandığı konfederasyon.
Kasım Süleymani; İranlı general, Müslüman olarak biliniyor, kendi ülkesinde büyük şeytan dedikleri A.B. D.'ye karşı savaşan büyük bir komutan, bizim ülkemizde ise bir kesim için PKK destekçisi ve dış güçlerin adamı!
Halife Hafter; Libyalı general, Müslüman olarak biliniyor, darbe yaparak yönetimi ele geçirmeye çalışan ve bunun için başta ABD ve Rusya olmak üzere dış güçlerden destek alan ve ülkemizde de pek sevildiği söylenemeyecek olan biri.
*****
Sisi; Mısır devlet başkanı, Müslüman olarak biliniyor, seçilmiş hükümdarı darbeyle devirip yönetimi ele geçiren, başta İsrail ve ABD ile sıcak ilişkileri içerisinde olan ve yine ülkemizde de pek sevildiği söylenemeyecek bir zat.
Fethullah Gülen; Müslüman olarak biliniyor, hiçbir İslami düşünce ve hareketle örtüşmeyen örgütlenme biçim, amacına ulaşmak için kural tanımayan ahlaki yapısı, kendi insanına karşı kurşun sıktıracak kadar ihanet içinde olan birisi.
Müslüman ülkelerin ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın durumundan haberdar olmasak bu Asrika fikri belki bizi de cezp edebilir. Ancak gerçekler hayalle örtbas edilemez!
Yukarıda adını saydığımız kişilerin hepsi Müslüman ya da öyle olduklarını biliyoruz. Ancak kimine göre kahramanlar kimine göre ise hain!
*****
Şaşırtıcı olan husus tek bir kitaba (Kur'ana) tabi olan insanların nasıl bu kadar kolay ayrı düştükleri, nasıl ülkelerine ve dindaşlarına ihanet edebildikleri ve buna rağmen nasıl peşlerinden kitleleri sürükleyebildikleri başka bir tartışma konusu.
İslam dünyasının içinde olduğu bu durumu Hz Ali'nin ayrı düşünen alimlere söylediği şu söz özetler diye düşünüyorum!
"Allah kitabında bir şeyi eksik gönderdi onu mu tamamlıyorsunuz, yoksa Resulü (a.s.) eksik tebliğ etti de o eksikliğimi gideriyorsunuz, Allah size ayrı olmayı emretti O'na itaat mi ediyorsunuz yoksa bir olmayı emretti de O'na ihanet mi ediyorsunuz?"
Asrika'nın anahtarı bu sözde saklı!