Mansur Yavaş; siyasetçi ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Siyasi hayatı o zamanki adıyla Milliyetçi Çalışma Partisinde başladı. Daha sonradan Milliyetçi Hareket Partisinden Ankara Beypazarı Belediye Başkanlığı yaptı ve en sonunda Cumhuriyet Halk Partisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu seçimi kazanarak başkanlık koltuğuna oturdu.
Göreve başladıktan sonra yapmış olduğu projelerle dikkat çektiğini söylemek mümkün. Örneğin Büyükşehir Belediyesine ait araziyi tarıma açması ve oradan elde edilen ürünleri ihtiyaç sahiplerine dağıtması gerçekten takdire şayan icraatlar. Hal böyle olunca Mansur Yavaş’ın çalışmaları elbette kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor. Bugün Ankara’da oyunu artırarak büyüdüğünü söylesek yanılmış olmayız. Hatta anket şirketlerinin araştırmalarına göre sayın Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek isteyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Hatta sayın Cumhurbaşkanımıza karşı en güçlü aday olduğuna ilişkin olarak yorumlar yapılıyor.
Tüm bu görüşlerin bir kısmına Bende katılıyorum. Ancak eksik bulduğum bir husus var. Sayın Mansur Yavaş siyasi görüşüyle iktidara muhalif olabilir ancak siyaset tarzıyla önce kendi partisine yani CHP’ye muhalif. Neden mi? Anlatayım;
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk tarafından Halk Fırkası adıyla kurulan parti daha sonradan Cumhuriyet Halk Partisi adını aldı. Cumhuriyetin kurucu partisi olması sebebiyle başta eğitim, sağlık. tarım, sanayi olmak üzere sosyal ,kültürel ve iktisadi hayatta lokomotif bir misyonu vardı. Bu misyon bir süre devam etti . Ancak daha sonradan özellikle 80’li yıllardan sonra CHP içerisinde kendini sol olarak tanımlayan akımlar etkisiyle CHP sol parti olarak anılmaya başlandı. Peki gerçekten sol bir parti olabildi mi? Bence HAYIR!
Sol’un en basit tanımı sömürü düzenine karşı iktisadi bir harekettir. Kısaca iktisadi fikrinizi olmazsa solcu olamazsınız. Ancak maalesef ülkemizde iktisadi solculuktan ziyade bir yaşam tarzı solculuğu türedi . Manevi değerleri önemsemeyen, hayata materyalist bir bakış açısıyla bakan, gelenekleri gericilik sayan, 3-5 bin dolarlık takım elbise giyerek sosyal eşitlikten bahseden, Atatürkçülüğü sadece laiklik, çağdaşlık gibi ideolojik terimlerle açıklamaya çalışan toplumun gerçeğinden uzak bir bakış açısı bu yaşam tarzı solculuğu. Bu anlayışın da CHP içerisinde etkin olduğunu söylesek pek yanılmış olmayız diye düşünüyorum.
Ancak sayın Mansur yavaş CHP’li belediye başkanı olarak bunun tersini yaptı. İdeolojik söylemlerden ve sonu gelmeyen teorik tartışmalardan uzak kaldı. İktisadi bir solcu gibi eldeki imkanlarla yoksula ve yoksulluğa karşı üreterek karşı durmayı seçti. Kısacası içinde yaşadığı toplumun gerçeğini gördü ve ona uygun çalışıyor. Sonuç olarak sayın Mansur Yavaş yaşam tarzı solcularına karşı örnek bir iktisadi solcu gibi davranıyor. İşte bu yüzden sayın Mansur Yavaş ve onun gibi çalışan her CHP’li iktidar partisinden önce kendi partileri içindeki etkin bir gruba muhalif aslında .
Aslına bakarsanız bu konu günümüzün olduğu kadar önümüzdeki yılların siyasetçi profilini anlamak açısından da çok önemli diye düşünüyorum .Bana göre önümüzdeki yıllarda değerler üzerinden kendine imkan yaratmaya çalışanların değil imkanlar üzerinden topluma değer yaratmaya çalışanların siyaseti kazanacaktır.