Geçtiğimiz sene Şubat ayında meydana gelen adam öldürme olayı toplumda büyük bir infiale yol açmıştı.
Bu olay ve daha sonrası yargı kararları hakkında bir sürü yazılıp çizildi.Dosya şu an Yargıtay’da devam ediyor.Ancak dün akşam Kanal D ‘deki bir sahne Kadir Şeker olayına atıf yaparak bu konuyu tekrar gündeme almayı başardı.
Türk yargısının son 15 yılda ne kadar yozlaşmış olduğu su götürmez bir gerçek.İlk derece mahkemelerinin Anayasa Mahkeme kararlarına direnmesi , AİHM kararlarının uygulanmaması ( Kavala.v.b) bunların en can alıcı noktalarıdır.Ancak durum böyle iken, her karara yanlı karar , her dosyaya siyasi dosya demek hakikatli olmaz.Bu ülkede azınlık da olsa hala görevlerinin bilincinde , namuslu hakim savcılar var.
İlk olarak , dosyanın içeriğini,ifadeleri,mütalaları görmeden bu dosya hakkında yorum yapmak çok doğru bir yaklaşım olmasa da , göz önünde bir dosya olduğundan bazı ana hatlarıyla dosya kamuoyuna sunuldu.Dosyada müdafaa makamı olayın meşru müdafaa hatları içinde kaldığı , kalmadıysa bile sebebi neticesiyle ağırlaşmış meşru müdafaa olduğunu savunuyorlar.Ancak bunun önündeki kilit , soruşturma aşamasında savcının da sorduğu üzere ‘’Bıçağı nereden buldu? ‘’ sorusu oluyor.Savunma ise , ‘’İnternetten sipariş ettim , tespih çeker gibi kullanıyorum.’’ Cevabı oluyor.
Dolayısıyla bu ana hatlar üzerinden düşünülecek olursa , verilen kararın yerinde olmayan tek husus yapılan haksız tahrik indiriminin miktarı olup, dosya genel anlamıyla hukuka uygun ilerlemekte gözükmektedir.Her ne kadar iyi bir amaç için bile olsa infial yaratmak , halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçtur.Ülkemize bu kirli siyaset yaftasını yapıştırıp adeta kimliğimizdeki sır perdesinin bir parçası haline getiren zihniyet yakında sona erecektir.
Daha aydınlık bir yol için , hep beraber, sevgiyle..