Yemin, hukuk yargılamamızda bulunan kesin ispat araçlarından biridir.
Yemin neticesinde elde edilecek olan delilin artık aksi ispatlanamaz.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan yeminin konusunu; Davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar oluşturur.
Hangi konularda yemin edilebilir sorusunu cevaplamak için bu cümleyi kısaca çözümleyelim.
Öncelikle yemin edilmesi gerekilen konu davanın konusunu oluşturmalı, dosya içerisindeki uyuşmazlıkla bağımsız bir konuda yemin edilmesi istenemez.
kinci olarak dosya kapsamında başkaca kesin bir delille ispat edilememiş ve hala çekişmeli olmalı. İki tarafın da aynı beyanı verdiği bir konuda yemin teklif edilmesine gerek yoktur.
Son olarak yemin teklif edilecek konu yemin edecek kişinin bizzat kendisiyle alakalı olmalı.
Örneğin bir şirketin yaptığı bir işlem için çalışandan yemin etmesi istenemez, onun yerine şirketin kanuni temsilcisi yahut yöneticisi kimse ona yemin teklif edilir.
Yemin teklif edebilecek kişi için de bazı sınırlandırmalar var, ancak ispat yükü kendi üzerinde olan taraf yemin teklif edebilir.
Yani bir davamız ve dava dosyasında bizim ispat etmemiz gereken karşı tarafın kendisinden kaynaklı bir durum söz konusu.
Yemin delilinin, dilekçelerimizin deliller kısmında açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Yargıtay’ın bir kararında dava dilekçesinde deliller kısmı yazılırken açık açık yemin yazmayıp “vs. delil” şeklinde bir ibarede bulunulmasının yemin delilini kapsamayacağı açık açık bildirilmiştir. (19 HD 2014/9471 E. 2014/13860 K.)
Peki yemin deliline ne kadar sık başvurulur. Hem yukarıda saydığımız kısıtlayıcı sebeplerden hem de günümüz toplumunda insanların menfaat uğruna yalan yere yemin edebilmesi çok muhtemel olduğundan yemin delili birçok meslektaşımız için son çaredir.
Mümkün olan birçok vakayı bu delile dayanmadan ispat etmeye çalışırız.
Öte yandan günlük yaşantımızda biraz daha dikkatli davranıyor olsak, alışverişlerimizi ve diğer ilişkilerimizi düzenlerken ileride doğabilecek hukuki bir ihtilafı hesaplayarak, uyuşmazlık çıkmasını beklemeden hukuki yardım alarak hareket edebilsek zaten sıra yemin deliline hiç gelmeyecektir.
Bir diğer ana nokta ise yalan yere yemin eden tarafın belki maddi kazanç sağlamış olsa da büyük bir vicdani yük altına girmiş olmasıdır.
z dayanılan yemin delilinde bu vicdani yükü kaldıramayarak doğruyu söyleyenler de olmuştur.
Yine de siz tedbirinizi zamanında alın ki hakkınıza kavuşmanız hakkınızı yargıya taşıtanın vicdanına kalmasın.