Devlet memurlarımızın tabii olduğu bir kanunumuz var, meşhur 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu. Devletimiz için çalışan kıymetli personelimizin göreve alınışından tutunda görevlendirme ve atamasına kadar neredeyse her konuda detaylı bir mevzuat oluşturuyor. Doğrusu, idari yargı gibi oldukça dağınık kanun ve yönetmeliklerden oluşan bir hukuk dalında devlet memurları özelinde böyle toplu bir kanun olması biz hukukçular için de oldukça yararlı bir durum.
Devlet memurluğuna adımınızı attığınız andan itibaren yaşadığınız her olumsuzlukta insanın aklına şu soru gelir : “Beni memuriyetten atacaklar mı? Görevime son verilecek mi?”. Aynı kanunun 98. maddesinde bu konuya kısaca değinmiş olsa da ben de burada o maddeyi dilim döndüğünce irdeleyip sizlere memuriyetten çıkarılma/atılma hallerinin neler olduğunu aktaracağım. İşte hukuken devlet memurluğunun sona erme halleri.
İlk önce tabii durumlardan bahsedelim bir kişinin devlet memurluğu sıfatının kalkmasındaki en doğal yol o kişinin ölümüdür. Vefat durumunda hukuki anlamda kişilik son bulduğu için ölüm ile memuriyet hali de son bulacaktır. Daha sonra ise emekliye ayrılma gelir. Emekliliğin ise kanunda sayılan üç yöntemi vardır. İstek, yani kişinin kendi isteği. Eğer emeklilik koşulları oluştuktan sonra ilgili birimden emekliliğini talep ederse şahıs emekli olabilir. Bunun dışında yaş haddi ve malullük durumları da kanunda sayılan diğer emeklilik halleridir. Nitekim malullük ve yaş haddi durumlarında kişi rızası aranmadan zorunlu olarak emekliye ayrılır. Emekliye ayrılan kişinin ise memuriyeti son bulur. Kanunda sayılan bir başka memuriyetin bitişi hali ise, ilgili kişinin memurluktan çekilmesidir. Kanun koyucunun burada çekilme tabirini kullanmasından ötürü kafanız karışmasın, uygulamada söylendiği gibi bu durum aslında emeklilik koşulları oluşmadan memuriyetinin bitişini talep etme, yani istifa etmedir. Yine kanunda ve ilgili mevzuatta gösterilen biçimde istifa prosedürünü uyguladıktan sonra memuriyetiniz sona erecektir.
Şimdi gelelim kanun maddesinde belirtilen en önemli iki sebebe. Bunlardan ilki kişinin Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi durumudur. Bu şartları ise genel ve özel şartlar olarak ikiye ayrılır. Genel şartlar 657 sayılı kanunun 48 maddesinde sayılıyor. Türk Vatandaşı olmak bunlardan birincisi, daha sonra yaş ve öğrenim durumu olarak kanunun 40 ve 41. Maddelerindeki iki şartı sağlamak. Genel olarak 18 yaşını, meslek ve sanat okulu mezunu iseniz 15 yaşını doldurmuş olmak. Yine memuriyetinizle ilgili mevzuatta özel şartlar yoksa genel olarak ortaokul mezunu olmak. En bilindikleri bir kenara kamu haklarından yoksun olmamak, askerlik, belirli suçlardan hüküm giymemek gibi diğer genel ve özel şartlar uzayıp gidiyor ve onu başka bir yazının konusu yapmamız gerekiyor zira detayına girdiğimizde içerisinden çıkılamayacak, doktrinde üzerine tez yazılacak kadar derin bir kanun fıkrası burası. Fakat bu kriterler memurluğa giriş kriterleriniz, eğer zaten memuriyete girerken bunlara sahip değilseniz veya memuriyete hak kazandıktan sonra bu kriterlerden birini kaybederseniz memuriyetten çıkarılıyorsunuz.
Pekala, devlet memurluğuna bazı disiplin suçlarımız var. Bu disiplin suçları bazı hallerde uyarı, kınama yahut en azından uzaklaştırma gibi basit cezalarla geçiştirilebilirken bazıları ise hem kabahatinizin niteliği hem de ağırlığı nedeniyle devlet memurluğundan çıkarılmayı bir disiplin cezası olarak öngörmüş. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller ise işte şunlar;
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
Sayılan kabahatlerden birini işlerseniz kanunun lafına göre memuriyetten çıkarılmanız gerekebilir. Bunlar dışındaki haller için yine 657 sayılı kanuna bakıp sonuçları öngörebiliriz.