Beklenen gün geldi çattı. Çokça heyecanlandığımız, biraz tedirgin olduğumuz, biraz da bizi duygulandıran bir sürecin içine artık girmiş olduk.
Ama ebeveynlerin kafasının biraz olsun karışık olduğunu görüyoruz. ‘’acaba benim çocuğum okulu sevecek mi, öğretmeni onun için yeterli olacak mı, kendini ifade edip savunabilecek mi, acaba hastalık mı bulaşacak, eve hastalık mı getirecek’’ gibi kafalarda bin bir tane soru var.
Öncelikle bu sürecin hem çocuk hem de ebeveyn için kolay bir süreç olmadığını söyleyerek yazıma başlamak istiyorum. Neden? Her çocukta olmasa bile çoğu çocuk okula giderken büyük bir endişe ile gider. Bu endişelerin kökenine bir bakalım.
İlk sebep anneden ayrılma korkusudur. Çocuk okula gideceğini öğrendiği andan itibaren hem mutluluk hem tedirginlik içindedir. Tedirginliğin sebebi ‘’annem beni okula bırakıp bir daha almayacak mı acaba, beni sevmedikleri için mi evden göndermek istiyorlar, benim orda kimsem olmayacak ki, anneme ihtiyaç duyduğumda ya onu bulamazsam, kardeşimi daha çok sevdikleri için beni evde istemediler, ya okulda hasta olursam?’’ gibi birçok düşünce içinde olacaktır.
Şimdi okul sürecini daha sağlıklı ve huzurlu bir şekilde aşabilmek için birkaç öneride bulunmak istiyorum.
Okula başlamadan önce okul ile ilgili resimli kitaplar göstermek, masallar anlatmak, yakın çevresinden örnekler göstermek, okul ile ilgili bilgiler vermek çocuğu okula hazırlayacak en güzel etmenlerdendir. Çocuklar genelde bilmediği ortamlardan korkmaktadır.Okul alış-verişini birlikte yapmak, çocuğun defterin kalemin rengini şeklini seçmesine izin vermek okulu özendiren, heveslendiren bir davranış olacaktır.
Az önce yukarıda da bahsettiğimiz gibi anne babaları da tedirgin eden durumlar oluyor. Tedirgin eden sebeplerden biri de ‘’acaba çocuğuma hastalık bulaşacak mı’’ oluyor. Pandemi sürecini hala atlatabilmiş değiliz fakat artık bu çocukların eğitim hayatına devam etmesi gerekiyor. Gerek akademik gerekse sosyalleşme açısından yaklaşık 2 yıldır körelmiş durumdayız.
Pandemide oyun ve arkadaşlıktan, dışarıdan uzak tutulmuş çocuklar için evden ayrılış süreci ürkütücüdür.
Çocukların okula başlarken yaşadığı endişe yetmezmiş gibi bir de Pandemi sürecinin tedirginliği anne babaların yüzüne yansımış durumda. Anne babanın yüzünde bu endişeyi gören çocuk okula başlama sürecini daha da zora sokmaktadır. Bu yüzden hijyenle ilgili gerekli uyarıları bir-iki kere yaptıktan sonra konuyu kapatalım.
Okul sürecinde uyku da önemli unsurdur. Uykusunu tam alamayan uykunun en güzel yerinde okul için uyandırılan çocuk da okula gitmek istemeyecektir. Gece saat 9-10 gibi uyuması uygun olacaktır.
Okulun ilk günü okula bırakıp hemen gitmek yerine bir-iki gün için bahçede beklemek çocuğu rahatlatacaktır. Bahçede anne babasının olduğunu bilen çocuğun tedirginliği azalacaktır.
Okula gitmeyi reddeden bir çocuğu zorladığımız zaman hem konuya çok dikkat çekmiş oluyoruz (yani bu konuda hassas olduğumuzu gören çocuk bu durumu kullanabiliyor) hem de okula fobi başlamasına neden oluyoruz. Zorlamak yerine ilk bir-iki gün sabır göstermek, izin vermek sonrasında özendirmek, çevresindekileri rol model göstermek, dikkatini dağıtmak işe yarayan metotlardan olacaktır.
Okuldan geldiği zaman çocuğa mutlu-mutsuz olduğu anları sorarak, konuşarak hem çocuğun duygu durumu öğrenmiş olacağız hem de okul akışını çaktırmadan kontrol etmiş olacağız.
Ağladığında, gitmek istemediğini söylediğinde, karnım-dişim ağrıyor gibi bahaneler sunduğunda göz hizasına gelip duygularını anladığınızı söyleyerek hislerini paylaşın. Anlaşıldığını düşünen çocuğun tedirginliği azalacaktır.
Okula alışma süreci 10-15 gün aralığında olabilmektedir. Bu süreye ulaştığı halde okula alışamayan hala reddeden bir çocuğunuz varsa bizlerden danışmanlık alabilirsiniz.