Geçtiğimiz hafta semt pazarlarında ürün fiyatlarının el yaktığını yazmıştım.
Semt pazarındaki ürünlerin fiyatlarını aşağıdaki şekilde sıralamıştım.
**
Ayşe Kadın fasulye ki ona artık “Hanımefendi” diyorlar kilosu 50 TL…
Biber 30 lirayı aşmış durumda…
Domates 10 liradan başlayıp 30 TL’ye kadar çıkıyor…
Kavun büyüklüğündeki lahana 15 TL’den alıcı bulmaya çalışıyor…
Maydanoz 3,25 liradan satılıyor…
Havucun kilosunu soracak olursanız 5 TL’den gidiyor…
Patlıcan 35 TL ve üzeri satışa sunuluyor…
Dolmalık biberi kilosu 30 liradan aşağı bulamıyorsunuz…
Marul 10-12 TL’den pazarda alıcı bekliyor…
Salatalık 15 20 lira arasında değişiyor…
Roka 3 TL’yi bulmuş durumda…
Dere otu 5 liradan pazardaki yerini almış müşteri bekliyor…
Sarımsak 40 TL’yi buldu…
Kabak 10 liradan alıcı bulamıyor…
Patates 7 TL ile 10 TL arasında gidip geliyor…
Kuru soğan 5 TL ile gözlerimizi yaşartıyor…
Pırasa 2 ile 4 lira arasında dans ediyor…
Çilek 30 TL’ye aldı başını gidiyor…
Elma 8 TL’den alıcı bulmaya çalışırken Narenciye’nin Başkenti Adana’da Portakalın kilosu 5 ile 7 TL arasında gidip geliyor…
Mandalinayı ucuz zannetmeyin kilosu 8 TL’den satılıyor…
Muz 15 TL ile altın günlerini yaşıyor…
Limon 4 TL’den pazarda yerini alıyor…
**
Semt pazarlarında ürünlerin fiyatları artmadan önce kilo ile alışveriş yapılıyordu…
Ürünlerin fiyatları ucuzken yarım kilo alacağınız zaman pazarcı esnafı “En az bir kilo satışımız var” diye karşılık veriyordu…
Şimdi görüyoruz ki, vatandaş kilo kilo değil gramla alış veriş yapıyor, pazarcı esnafı da itiraz edemiyor.
Onlar da biliyor ki vatandaşın alış gücü yok. Dolayısıyla ürünlerin fiyatlarının pahalı olmasından pazarcı esnafı da dertli durumda.
Vatandaş kiloyla alamadığı için yarım kilo ya da gramla almak zorunda kalıyor, pazarcı da poşeti uzatıyor…
Umarım daha kötü günler görmeyiz…