Abdullah olmak en büyük ödül ve nimettir. Abdullah olmak Allah'ın bir projesidir. Allah insanı bunun için yaratmıştır ama Abdullah olmak deyince insanımızın aklına her şey geliyor da Allah'a kul olmak gelmiyor. Kulluk; tevhidin eyleme, yani hayata dönüşmüş hâlidir.
Hiçbir inanç, eyleme dönüşmedikçe hayat bulamaz. İşte bu yöntem, peygamberlerin davet yöntemidir; tevhidi, kulluk ile bağlama, inancı kulluk ile imana dönüştürme çabasıdır. Eğer şimdi eskilerde olduğu gibi putlara secde edilmiyorsa, bu zamanda Allah'tan başkasına, O'ndan başka şeylere kulluk edilmediği anlamına gelmez.
Aksine şimdi, hevâ ve heveslere kulluk, Allah'a kulluğun önüne geçmiştir. İmanın şartlarından olan Allah'a iman tağutu reddetmektir. Peki nedir bu tağut ?
ve reddiyemiz ne olmalı?
Kişi Rabbinden daha çok neyi sever ve değer verir ise, o kişinin tağutudur.
Dünya malına çok önem verip ve ahireti ihmal etti ise kişi bunu tağut edinmiştir.
Evladına çok önem verip ve Yaradanı unuttu ise, evladını tağut edinmiştir.
Tağut demek, önünde diz çöküp dua etmek veya medet ummak, yardım dilemek demek değildir.
Tağut demek ona secde etmek değildir ve bunlarla sınırlı olamaz.
Tağut; Allah'ın varlığını birliğini unutup ondan başka şeylere yönelmek demektir.
Mal ve evlat fitnedir diyor ayeti kerimde. Kişi ne ile meşgul olur ise onunla haşr olunacaktır.
Ölüm anında kişinin dünya ile ilişiği kesileceği anda, dünyada ki yaşantısı gözünün önünden geçirilir. Ve son anda yapılan Tevbe kabul edilmez. Artık amel defteri kapanmıştır.
Allahı bilen ailesini bilir Rabbini bilen evladını bilir ana babasına itaat eder. Vatanına, milletine, Dinine, Diyanetine, Askerine ve polisine saygı, sevgi ve hürmet gösterir. Yaratılanı yaratandan ötürü severim. Rabbimi bilir ona yönelirim.. Kulluk vazifesini kendine ilke edinmiş bir kul, ona olan vazifesinin bilinciyle emr olunduğu şekilde tağutu red ettiği müddetçe hem kendine ve hemde etrafına ışık saçıp daha faydalı olacaktır diyorum.
Kalın sağlıcakla