Yusufun vatanında yusufça yaşamaktır Mursi olmak. İlahi kelimetullahın sancağını Hasan el Bennadan seyyid kutuptan alıp bir kez daha dünya emperyal güçlerinin gözüne sokmaktır Mursi olmak...
İlim sahibiydi, alimdi.
Dava adamıydı, Hafızdı.
Çocukluğundan beri Din eğitimi almış ve Kur'anın emirleri ve nehiylerini bilip yaşayan ve yaşanması için mücadele eden Zat dı Mursi.
Cehalete, tağuta, siyozme, emperyalizme karşıydı Muhammed Mursi...İslam düşmaları hazmedemiyorlardı Mursiyi. Yok olmalıydı onların kanınca.
Batı Bloğu, sömürü ideolojisinden ve katletmekten hiç vaz geçmedi, geçemezlerdi. Çünkü dünya emperyalistlerinin kendi aralarındaki en önemli ve üzerinde durdukları ve ihtilafa düşmedikleri konu, İslama karşı yapılacak olan zulümde birlikteliklerini korumak idame ettirmektir.
Bu amaçlar için yeni dizayn girişimlerini, ihtilafları körükleyip istikrarsızlaştırma alışkanlıklarını, saldırı ve işgal için gerekçe oluşturup müdahale etme yeteneklerini hiç kaybetmedi emperyalistler.
Sözde insan hakları savunucusu literatürene sahip görünmeye çalışsalar da zulmün renginin değişmediğini ve vahşete devam edeceklerini olanlar bizlere gösteriyor. Nice Mursiler gitti şehadet şerbetini içerek.
Ama ideolojik türbülansa maruz kalıp işlevini yitiren Sol cenah İslam karşıtı ve İslam düşmanları yine Büyük Şeytan, şeytanlığını devam ettirdi ve sisi yanlısını ayaklandırdı. Ve ne oldu bir darbe!...Su uyur, düşman uyumaz boşuna dememiş büyüklerimiz.
Şeytan’ın gösterdiği kuruntular üzerinden hareket etmeye, değer yargılarını bu minval üzerine şekillendirmeye başladı siyonistler.
Artık İslam ülkeleri İslam birliği kurmalı ve zalimin zulmünden, mazlumu kurtaracak birliklerimizin yegane temsilcileri olmalı.
Güzel bir yazi...Kutlarim
Çok teşekkür ederim