2020 yılı dolu dizgin devam ediyor. Covid 19 virüsü, Elazığ depremi, Ekonomik bunalım ve son olarak da Giresun ilinde meydana gelen doğal afetle birlikte kabuslar yılı oldu.
Herkes kendince yorumladı yazdı çizdi konuşulanlar konuşuldu ve herkes kendince haklı.
Geçen gün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hocamız , Giresun'da selden etkilenen Dereli ilçesinde incelemelerde bulundu ve gereken nasihati ve önerilerini yaptı yapmasına ama sanki kıyamet koptu ...
Kimlerin başına tabiki yine ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını bilmeyen, kendi dindaşlarına suçlu muamelesi yapmak için çaba sarfedenlerin başına koptu.
Diyanet işleri başkanı, bulunduğu göreve özgü kıyafeti ile oraya nasıl gelirmiş.
Diyanet işleri başkanına ne giyilmesi gerektiğini ve nereler de ne görevi yapabileceği talimatını da vermeye kalkıştı bazıları.
Nedir bu telaşınız ve ah edişiniz?
Din görevlisi denince akla sadece camide cemeate vaiz vermek veya Namaz kıldırmaktan ibaret olmadığını yerleştirin bence işe yarayacak olan beyninize .
Sabrı tavsiye etmekte vardır unutmayalım.
İzlenilen yol Laiklik sistemine uygundur. Bu kadar Laikliği ön plana çıkarıyordunuz ne oldu şimdi,
bu çırpınış neden?
Ne yani Atatürk kılık kıyafet kanunuyla Laiklik ilkesine ters mi düşüyor,
Atatürk kendiyle mi çelişiyor yoksa Atatürk kendi ilkeleriyle mi çelişiyor...? Bunumu demek istiyorsunuz...
Atatürk, Din görevlilerinin kendi görev kıyafeti ile dolaşabilme yasasıyla yanlış mı yapmış yani .!?
İçinize sindiremediğiniz nedir, bu hazımsızlık neden?
Başka ülkelerde papa, felaket yerine incelemeye gitse halk tarafından alkışla karşılanır. Onlara özeniyordunuz, örnek alıyordunuz. İşinize gelen kısmı almak olmaz.
Hani Avrupa birliğine girmeye çalışılıyorduk, kılık kıyafet özgürlüğünü kabul ediyorduk, sizin gibi tahammülsüz müptezeller yüzünden Avrupa Birliği’nin dışında mı kalalım ( ¡) onca yapılan emekler zayi mi olacak (¿)
Bizlerden bir asır sonraki tarih bu yapılanları gelecek nesle nasıl anlatacak yaşayıpta görebilseydik.
Eleştiri yapmak yerine,
Ali Erbaş hocamızın fiilinden daha iyisini örnek insanlık namına yapmak isteyen "Fail" buyursun alasını yapsın ve böyle yapılmalıydı desin.
Bir tabir vardır "sinek birşey değil ama mide bulandırır" diye. Yapılan eleştiriler sadece mide bulandırıyor. Yoksa Su akar yolunu bulur. Yormayın kendinizi ve suyu yokuşa sürmeye çalışmayın bence.
Benim düşüncem; herkes kendi yaptığını bilsin, kendi dinine sahip çıksın ve dininin emirlerine riayet etsin.
veselam.
Yüreğine sağlık başkanım