Geçmişimizden günümüze babadan oğula geçen saltanat ve koltuk dönemi olmuş fakat bu her zaman başarı getirmemiştir.
Kimilerinin babası lider iken aynı makama ulaşma çabası ile oğlu da kolları sıvamış fakat çoğu hüsranla sonuçlanmış siyaset sahnesinden çekilmiş veya partisinin tabela başkanı olarak koltuğunu koruma mücadelesi vermeye devam etmektedir.
Zamanın lideri merhum Adnan Menderes ve yerine geçmeye çalışan oğulları Aydın, Yüksel ve Mutlu Menderes
Yine zamanın lideri İsmet İnönü ve yolunu takip etmeye çalışan Erdal ve Ömer İnönü
Zamanın lideri Merhum Turgut Özal ve yerini almaya çalışan Ahmet ve Efe Özal
Yine Merhum Alpaslan Türkeş ve yerine ulaşmaya çalışan oğulları Tuğrul ve Ahmet Kutalmış Türkeş
Bulundukları camiaya gölge düşüren en içler acısı ise Rahmetli Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan siyasetin işleyişini en iyi anlatanlar arasında yer anlamkta kanaatimce.
Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol Fatih Erbakan.
Fatih Erbakan'ın konusunu ele almayacağım bu günkü yazımda.
Bu saydığım babalar siyasette yer alıp zamanın lideri olurken aynı soyaddan güç alan oğulları ise istedikleri hedefe ulaşamamış ve babalarının başarılarının yüzde birini dahi yakalayamamışlardır.
Siyaset sahnesinde tutunamayan oğullar birer birer hüsrana uğrayıp sahneden çekilerek izlerini kaybettirmişlerdir.
Aynı hadiseyi yıllarca KKTC Türkleri temsil eden Cumhurbaşkanlığı yapan Rahmetli Rauf Denktaş ve oğlu Serdar Denktaş da babasının gücünün karşısında yok oldu malesef.
Siyasetin fıtratına aykırı olan babadan oğula siyasi yerini ve gücünü babaya güvenerek almaya çalışan oğullar sonunda siyaset kabristanında yerlerini edindiler.
Kişi kendi kimliğiyle ortaya çıkmalı ve ikinci kimlik kalıcı değildir bilmeli.