Uzaktan eğitim kararı alındığından itibaren tamamen teknolojiye dayalı olduğu için öğrenciler arası bir eşitsizliğin olabileceğini ve yüzyüze eğitim gibi asla olamayacağını sadece tamamlayıcı ders programı olabileceğini tahmin edebilsekte haklılığımız gün geçtikçe ortaya çıktı.
23 Mart tarihinde başlayan uzaktan eğitim, pek çok sorunu da beraberinde getirdi.
Ekonomik sorun yaşayan aileler çocuklarının derse katılabilmesi için teknolojik aracı elde edebilme uğraşının yanı sıra, Eba uygulaması için verilen internette yaşanan sıkıntı ise ayrı bir imkansızlıkla aileleri ve öğrencileri yüzleştiriyor.
Uzaktan eğitim kimileri tarafından olumlu karşılansa da aşılamayan sıkıntılarla; aileler, öğrenciler ve öğretmenlerimiz başbaşa bırakılmış durumda malesef.
İmkansızlıkların vermiş olduğu sıkıntıları gidermek devletin görevi iken malesef okullarımızın üzerine bu görev yüklenmiş durumda.
Oysa ki "MEB" bu konu da okullarımıza destek vermeli ve çağrıda bulunmalıdır.
Canlı ders programlarında yaşanan aksaklıklar ve internet sıkıntısı biran önce giderilmelidir.
Öncelikle bu hizmetin tüm öğrenciler için ulaşılabilir olması ve ortaya çıkan eşitsizliğin giderilmesi lazım. Laptop, tablet veya telefon ile Eba uygulamasına bağlanmaya çalışan ve internet sıkıntısı olmayan öğrencinin elindeki imkanı bulamayan öğrencilerin var olmasının yanısıra, köylerde yaşayan öğrenciler de bunların hiçbiri olamayabilir. Devletimiz bunlara ne gibi çözüm üretti veya bu öğrencilere imkan sağlanabildi mi...?
Şu konuya da değinmeden yapamayacağım.
Öğretmenlerimiz Z kuşağına eğitimde yetişemiyor. Öğretmenlerimize zaman zaman hizmet içi eğitimde destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Eğitim içi hızı artırmak için Doçentlerimiz ve Profösörlerimiz taradından Öğretmenlerimize alanları konusunda seminer düzenlenmesini ve bu seminerlerden neler kazanabildiklerine dair öğretmenlerimizin sınava tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum.
Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize başarılar dilerim.
Teşekkür ederim
Güzel analiz, güzel yazı