MİSYONER OYUNLARI

Geçen  gün  Youtube’de gezinirken önüme bir reklam düştü. Reklamda “Çocuklar İçin Kutsal Kitap” başlıklı sesli kitap şeklinde bir oyundan bahsediyordu. Doğrusu bir ilahiyatçı olmamdan ötürü müdür bilmem, reklam çokça ilgimi çekti ve playstore uygulamasından oyunu indirdim. İndirirken bir misyoner oyunu olduğunu tahmin ediyordum velhasıl oyun indi. Başladım oyuna…
 
                Oyun, aşama aşama çocukların seviyesine uygun bir şekilde sade bir anlatımla seslendirilmiş olup  başlangıçta evrenin, canlıların, insanların yaratılışından; ilk günahtan ve bazı peygamberlerden bahsediyor.
-Evet biliyorum buraya kadar sıkıntı yok ancak aşama aşama anlatılan bu silsile bizim kaynaklarımızdan esinlenmemiş bilakis İncil ‘ den yani Hristiyanlığın tahrif edilmiş kitabından sadeleştirilerek oluşturulmuş.
   Peki neden ilkokul seviyesindeki çocuklara yönelmişler?
Bu sorunu cevabı çokta zor değil meseleyi yine bir çizgi filmle özetleyelim:
90’lı yıllarda Türkiye’de pizza sektörünün  ilk  şubeleri büyük şehirlerimizde açıldı ve  kısa süre içerisinde bir bir iflas ettiler. Yapılan araştırmalarda pizzanın Türk geleneklerinde ve Anadolu mutfağında yeri yoktu daha doğrusu pizza, pideye mağlup olmuştu. Yine aynı yıllarda bir Tv kanalına ücretsiz bir çizgi film serisi teklif ettiler. O Tv kanalı kaçırır mı bu teklifi (?) tabi ki kaçırmadı. Çizgi film Türk Tv’lerinde yerini aldı. Çizgi filmdeki karakterlere bakıldığında sürekli pizza yiyorlardı. Bunu izleyen çocuklar ebeveynlerinden bu yiyeceği istiyordu fakat bu yiyeceği daha önce bilmeyen ebeveynler bu yiyeceği araştırdı, öğrendi yaptı veya yaptırdı derken o zamanın çocukları şimdinin gençleri, anneleri oluverdi ve günümüzde bir çocuğa/ bir gence pide mi , pizza mı diye sorsanız şüphesiz pizza dediklerine şahit oluruz. 81 vilayetimizde pizzaya, pideden daha rahat ulaşıyoruz hatta pizza paket halinde 30 dakika içerisinde sofralarımızda olabiliyor.
                 İşte bir çizgi filmin bile böyle tesirli olduğu günümüzde bir oyunun başımıza neler getirebileceğini, çocukları yani neslimizi nasıl zehirleyebileceğini tahmin etmek zor değil.
  Çocuklarımızı nasıl ki çeşitli zararlı alışkanlıklardan koruyorsak internetin zararlı kısmından da korumak aslî vazifemizdir.
Neslimizi korumak, teknoloji bilmekten geçiyor.
Bu konularda teyakkuzda olmamız kulluk vazifemizdir.
Rabbim neslimizi korusun, hidayetten ayırmasın.Selametle…