Covid–19 ile başlayan süreçte aylardır evinde kalmak zorunda olan bizlerin sabır ve tahammül sınırlarını zorladığı şu günlerde herkesin biraz daha hoş görülü olması gerekiyor.
Özellikle polislerimizin vatandaşlara biraz daha sakin ve aynı zamanda şefkatle yaklaşması bunların başında geliyor. Polis ve askerimiz bizim göz nurumuzdur. Onların kılına bile zarar gelmesini asla kabul edemeyiz. Lakin sabır sınırlarımızın tavan yaptığı şu günlerde nedense kimse bir birine tahammül göstermiyor.
İçinde bulunduğumuz durumun son bulması ve hayatın normal akışında seyretmesi için bir an önce bu süreci atlatmamız gerekiyor. Bunun için de herkesin üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmek gibi bir sorumluluğu var.
*****
Görevi ve pozisyonu ne olursa olsun kimse bencil davranmak gibi bir hakkı olduğunu düşünmemeli. Hepimiz karşımızdaki insana, onun toplumdaki değer yargılarına ve bireylere saygı göstermeliyiz. Ön yargılarımızdan kurtulmalıyız. Dünya görüşümüz ne olursa olsun aynı ortak değerlerimiz var. Aynı vatanda özgürce yaşayan bireyler olarak birbirimize tahammül etmeliyiz. Herkes tahammül sınırlarını zorlayacak işler de yapmamalı. Birlik ve bütünlüğü bozacak söz ve davranışlardan uzak durmalıyız. Davranışlarımızı yeniden gözden geçirip bir birimize daha saygılı ve anlayış içerisinde davranmamız gerekiyor. Aksi takdirde bunun sonucunun çok daha vahim olaylara sebebiyet vereceği ortadadır.
*****
Şiddet şiddeti doğurur. Amerika’da yaşanan bir üzücü olaydan sadece bir kişinin yaptığı tahammülsüzlük gördük ülkeyi ne hale getirdi. Allah’tan bizim ülkemizde böylesine bir ırkçılık yok. Bizler birbirini Yaratan’dan ötürü sevmesini bilen insanlarız. Bunu bilen ve böyle bir anlayış ve terbiyeden gelen toplumuz. O yüzden diyorum ki birbirimize karşı daha sabırlı olmalıyız ve hoşgörüyle yaklaşmalıyız.
Geçen gün İller Bankası Kavşağı yakınlarında son model bir araca arkadan gelen bir araç çok hafifçe çarptı. İstenilse trafik polisi çağırılabilirdi. Arabanın fotoğrafları çekilip delil olarak tutulabilirdi.
İki şoför de aracından indi ve araçlarda çok büyük hasar olmadığını, sadece küçük bir çarpma olduğunu gördüler. İkisi de bir süre konuştuktan sonra olgun biçimde araçlarına bindiler ve yolu trafiğe açtılar. İşte biz böyle hoşgörülü bir toplumuz.
*****
Bir de diğer pencereden bakarsak… Trafik polisini çağırsak, olayı büyütsek, saygıyı ve sevgiyi ayaklar altına alsak, bu bize yakışır mı?
Elbette hatası kusuru olana polis ceza kesecek ama bunu yaparken bu toplumun üç aydır evinden dışarı çıkmadığını, bazı psikolojik ve ekonomik sorunlar yaşadığını da göz ardı etmemeli.
Korona virüsünden dolayı yaşanan sıkıntılı süreçte biraz daha hoşgörülü olalım istiyorum. Sosyal mesafe kurallarına uyalım, maskemizi takalım. Gerginliklerden uzak duralım. Çünkü Adana kardeşliğin, dostluğun, mertliğin ve mert insanların başkentidir. Bu çağrım sevgiden, saygıdan ve hoşgörüden yana olan herkes için geçerlidir.
NOT: Geldiği günden bugüne kadar Adana’nın her yönden gelişip kalkınmasına destek veren, toplumun huzuru ve güveni için gecesini gündüzüne katan değerli Valimiz Mahmut Demirtaş, Mardin’e atandı. Adana’ya yaptığı birbirinden değerli hizmetleri ve özellikle korona sürecinde yaptığı başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Yeni görev yeri olan Mardin’de üstün başarılar diliyoruz.