Sözünün eri olmak başka bir anlayışla doğru olmak yeryüzündeki insan oğlu için en faziletli bir davranıştır.
Günümüzde kimse kimseye güvenmiyor. Bırakın sokaktaki insanları, baba oğlunun, oğul babasının doğru söylediğinden emin değil.
Hadis-i şerifte, “Doğruluk, sükun ve huzurdur” buyuruldu. Böyle ailede, böyle cemiyette huzur olur mu?
*****
Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyi, güzel ve faziletlidir. Peygamber efendimize olgunluğun alameti sorulduğunda “Doğru konuşmak ve doğrulukla iş yapmaktır” buyurdu. Yine Peygamber efendimiz, “Tehlikenin doğruluk içinde olduğunu görseniz dahi, doğruyu arayınız! Çünkü doğrulukta kurtuluş ve selamet vardır.” Olgun iyi bir insanın en büyük özelliklerinden birisi,onun güvenilir olmasıdır. Yalan söyleyen verdiği sözü yerine getirmeyen insanlar diğerlerinin güvenleri yitirirler. Sevilmeyen daima kuşku ile bakılan biri olurlar.Hz. Peygamberimiz’in kısa bir süre içinde yüz binlerce insanın sevgisini ve bağlılığını kazanmasındaki sırlardan birisi onun güvenilir bir insan olmasıydı.
*****
Biz de Allah’ın ve insanların sevdiği biri olmak istediğimize göre,güvenilirliğimize gölge düşürecek davranışlardan uzak durmalıyız.Mesela bir camii imamı düşünelim yalan söylerse, verdiği sözde durmazsa cemaatin güvenini kazanamazsa peşinde namaz kılan cemaat onun peşinde kıldığı namazdan kuşku duyacaktır. Acaba kıldığım namaz kabul olacak mı olmayacak mı diye. Yine her hangi bir amir düşünelim; memurunu kendisine güvendiremezse, her konuştuğu söz birbirinden farklı ise memurun peşinde kapı gibi değilde kırık bir kürek sapı gibi durursa tabiî ki o zaman memurda kendisini sahipsiz terk edilmiş bir çocuk gibi hissedecektir.
O zaman ne amirin yanında memurun ne de memurun yanında amirin bir değeri olacaktır. Peki bizlerin mesleki açıdan baktığımızda yaptığımız iş gereği, insanların bizlere güvenmese gerekmez mi öyleyse önce bizim doğru olmamız gerekir
Öyle değil mi?