Genç kız belediye otobüsüne biniyor. Kartını gösterirken cihazdan ses yükseliyor; ‘Bakiyeniz yetersiz’ Bakiyesi yetersiz ama elinde 2 bin liralık cep telefonu taşıyor. Ayağında bir karış topuklu ayakkabı. Gelip yaşlı bir teyzenin yanına oturuyor. Başlıyor cep telefonundan mesajlaşmaya. Teyzenin dikkatini çekiyor olsa gerek; ‘Kızım nerede çalışıyorsun’ diye soruyor. Kız, “Çakmak caddesinde tezgahtarlık yapıyorum’ diye cevap veriyor. ***** Gösterişten ölüyoruz. Ayda bin liraya çalışıyoruz, iki bin liralık telefonla geziyoruz. Bir cep telefonu almak için iki ay çalışıyoruz. Nereye kadar gidecek bu özenti. ‘Başkasında var ben de neden olmasın’ diye alışveriş yaparken, boğazımızdan kesiyoruz. Yemiyoruz, içmiyoruz. Toplumu, işte bu özenti içerisinde boğulan gençlerin yaşantısı bozuyor. Cebinde üç kuruş parası yok ama lüks kafeteryalarda boy gösteriyor. Ve bu görgüsüzlük, gençleri olur olmadık yerlerde perişan ediyor. ***** Bu konuda anne ve babalara da büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuklarını bu konuda yetiştirmeleri gerekiyor. ‘Ayağını yorganına göre uzatmazsan zorda kalırsın’ demeleri gerekiyor. Anne ve babalar bu konuda zayıf kalınca, çocuklar da çevresinin etkisiyle ellerine ne kadar para geçerse onu hemen harcıyor. Cep telefonunun son model olması yoksul bir gence nasıl mutluluk verir?. Cep telefonunu konuşma amacıyla kullanıyorsan çok pahalı olmayan bir telefon da senin ihtiyacını karşılayabilir. Çocuğa bu bilinci vermek gerekir. ***** Çevrenizdeki gösteriş meraklılarına ayak uydurmaya kalkarsanız… Ayağınıza uyacak ayakkabı bile bulamayabilirsiniz! Vazgeçin bu gösterişten… Haydar Şengül