Yaşamın en güzel anları; her yaşın kendine has güzelliklerini yaşamak, bir şans olarak görmek, bunun mutluluğunu sevdiklerimizle yaşamak, sanırım insan oğlunun en güzel anlarıdır. Bazen bir konuda tıkanıp yada aşılması güç bir meselede hayatın ve soluk alıp vermen güçleştiğinde, yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında,yanında aradığın,sevdiğin birinin olması ne kadar güzel değil mi? Bazen çok istediğin bir şeyi yada gidip görmek istediğin bir yeri hep erteleyerek geçiştirmek belki de hayat da yapacağımız en büyük hata. Hiçbir şeyi ertelemeye değmeyeceğini bu süreçte o kadar net gördük ki..
Şu lanet pandemi bizlere öyle bir ders verdi ki hayatı tüm çıplaklığı ile gösterdi .Hepimizin bir yakınını ve ya bir sevdiğini elimizden aldı ve almaya da devam ediyor. Hayatın tüm acımasızlığıyla her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığımızı ve zamanın bir su misali akıp gittiğini bildiğimiz halde neden halen hayatlarımızı zorlaştırmak için bu kadar gayret gösteriyoruz anlamış değilim. En başta kendi sağlığımız ve sevdiklerimizi düşünerek yaşama sıkı sıkıya tutunmak çok mu zor?
Her şeyin başında bunları düşünmemiz gerekmekte sağlımızı kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce, değerli olabilmeliyiz, şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya da önce sağlıklı bir şekilde ayakta durabilmeyi, sevmeyi ve sevilmeyi,umutları yeşertmek, mutlu olmak için o kadar çok sebepler var ki...
Bunları yazmakla bitiremem ama en önemlisi sanırım nefes alabilmek, kalın sağlıcakla..