Dünya çapında 3.2 milyondan fazla insanı hasta eden ve 228 binden fazla insanın da ölümüne sebep olan korona virüsü ile ilgili pozitif sonuçların gelmesi toplumu sevindirirken, rehavete kapılma duygusu ise endişelendiriyor.
Farkındaysanız Türkiye'deki corona virüsü salgınında tespit edilen yeni vakalar ve can kayıpları günü gününe açıklanıyor. Son 24 saatte gelen verilerin azalması her türlü takdiri hak eden Sağlık Bakanlığı çalışanlarının emeğini de gözler önüne seriyor.
Gelişmeleri yakından takip edip sosyal medyadan paylaşımda bulunan Bakan Fahrettin Koca, "Test sayısındaki artışa kıyasla vaka sayısındaki artış öngörülebilir düzeyde. İyileşen hastalarımızın sayısı 44.000’i, toplam vaka sayımızın da üçte birini geçti. Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hasta sayımız azalmaya devam ediyor. Tedbirde ısrarcı olalım." diyor.
*****
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 'Tedbirde ısrarcı olalım" dediği konunun özü rehavet... "Rehavete kapılmayın" diyor.
Yani, "Türkiye genelinde ölüm vakaları azalıyor" diye, "Bana bu güne kadar bir şey olmadı, bundan sonra hiçbir şey olmaz" diye, "İki şırdan yerim geçer" diye korona virüsü hafife alırsak ikinci dalgaya yakalanabiliriz.
Özellikle, kişisel temizliğimize dikkat etmezsek, çarşı pazar alış verişlerinde maske ve eldiveni cebimizde gezdirirsek, sosyal mesafeyi dikkate almadan dip dibe dolaşırsak, bu rehavet korona virüsünün yayılmasına yol açabilir. Bu yönüyle evde, işyerinde, toplu taşıma araçlarında, çarşıda, pazarda gerekli tedbirlerimizi alacağız. Maske ve eldiven takılması gereken yerlerde takacağız. Kurallara mutlaka uyacağız.
*****
Bakın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çifte bayram müjdesi verdi. Bunu neye dayanarak verdi. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine dayanarak verdi. Eğer biz rehavete kapılmaz ve önlemlerimizi üst düzeyde tutarsak bu virüsü ülkemizden kovarız. Ve Ramazan Bayramı bizim için bir çifte bayram olur, sevdiklerimize kavuşuruz. Eskiden olduğu gibi yine kenetleniriz. Çünkü biz Türkiye'yiz. Zor günlerde, darda kaldığımız anlarda nasıl kenetlenmesi gerektiğini biliriz. Ekmeğimizi, aşımızı gerektiğinde gözyaşımızı paylaşmasını biliriz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da uygulama noktasında polisin 'dur' ihtarına uymayarak kaçması üzerine açılan uyarı ateşi sırasında kazara vurularak hayatını kaybeden Suriye uyruklu Ali Hemdan El Asani'nin babası Adnan Hemdan El Asani ile telefonda görüşerek taziyelerini iletti. İşte aynen bunun gibi...
*****
Korona virüs sürecinde Adana'da çok başarılı bir performans gerçekleştiren Vali Mahmut Demirtaş'ın gayretleri de Sağlık Bakanlığı'nın elini güçlendirdi. Adana genelinde alınan ciddi önlemler, vaka sayılarına yansıdı.
Tabii bu durduk yere yansımadı.
Siz evinizde rahat rahat otururken, Vali Mahmut Demirtaş Pozantı'dan Aladağ'a, Tufanbeyli'den Karataş'a kadar aklınıza gelebilecek neresi varsa Adana'yı adım adım dolaşarak, alınan önlemleri yerinde gördü.
Yani bir yandan Adanalılara "Evde Kalın" çağrısı yapan Vali Mahmut Demirtaş, öte yandan evinin yolunu unuttu. Gece geç saatlere kadar makamında toplantı üstüne toplantılar yaparak, korona virüsünün yayılmaması konusunda örnek bir yöneticilik anlayışı sergiledi. Adana'nın giriş ve çıkışlarındaki güvenlik noktalarını denetleyerek, bir anlamda Adana'ya çevre kentlerden virüsün gelmesini engelledi. Çarşı pazar dolaşarak halkı aydınlatan Vali Demirtaş, cami anonslarıyla ve sonrası edilen dualarla halkın bu zor günleri dayanışma içerisinde geçirmesini istedi.
İşte, gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, gerek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın gerekse çalışmalarında gecesini gündüzüne katan Vali Mahmut Demirtaş'ın bu uyarılarını dikkate almazsak, bu emeklerini görmezsek, 'bana bir şey olmaz' diye rehavete kapılırsak, kişisel temizliğimize dikkat etmezsek, maskemizi eldivenimizi takmazsak...
Kusura bakmayın ama biz Ramazan Bayramı'nı zor görürüz.