Rahmetli de ‘Benim arabam tank gibi’ diyordu. Aşırı hızdan dolayı trafik kazasında yaşamını yitirdi. Demek ki arabanın tank gibi olması trafik kazasından kurtulacağı anlamına gelmiyor. Zaten biz Türk toplumu olarak gözyaşı dökeceğimiz hangi olayı yaşarsak çok bilmişliğimizden yaşıyoruz. Ne kaybedersek çok bilmişliğimizden kaybediyoruz. ***** Elbette yola çıktığımızda aracımızın modeli, markası ve kalitesi önem taşıyor. Ama aracın direksiyonu bizde. O yolu biz gidiyoruz. Yani, modeli, markası ve kalitesi ne olursa olsun siz aşırı hız yapıp, kurallara uymazsanız kaza kaçınılmaz olur. Türkiye’de yapılan kaza istatistiklerine baktığımızda kazaların çoğu son model araçlarda görülüyor. Aracına güvenip aşırı hız yapan sürücüler, direksiyon hakimiyetini kaybediyor. Önüne çıkan araca çarpmamak için kendini toparlayamıyor ve yoldan çıkıyor. ***** Yani aracımızın son model olmasına kanıp bile bile kaza yapıyoruz. Yasak olmasına rağmen cep telefonuyla konuşuyoruz. Emniyet kemeri takmamayı bir üstünlük gibi görüyoruz. Biz şoför koltuğunda emniyet kemeri takmadığımız gibi yanımızda oturanı da uyarmıyoruz. Ve bir kaza olduğunda ilk önce yanımızda oturan arabanın camından fırlayıp çıkıyor. Bir anlık kemer bağlamamasını canıyla ödüyor. Türkiye’nin en büyük mezarlıkları, son model araç sahibi olup da kendini çok iyi şoför sananların mezarları ile dolu. Bu yüzden bu mezarlara bir yenisi daha eklenmemeli. ***** Trafik kurallarına ve polislerin uyarılarına, ne kadar çok uyarsak kaza yapma riskimiz o kadar azalır. Unutmayın trafik kazaları son model araç dinlemez Seyir halindeyken emniyet kemeriniz bağlı değilse, aşırı hız yapıyorsanız, üstüne üstlük bir de cep telefonunuzla konuşuyorsanız… Aracınız tank gibi olsa bile… Son konuşmanız olabilir!