Bir anne düşünün…
Bir evlat doğuruyor…
O evlat yoktan var edilmiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuruyor silah arkadaşları ile birlikte…
Vatanın bağımsızlığı için girdiği her mücadeleyi ve savaşları askeri ve siyasi dehasıyla kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Zübeyde Hanım’ın evladı Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, adlarını tarihe altın harflerle yazdırırken, düşmanlarının bile saygısını kazanıyor…
Zübeyde Hanım, zorlu geçen yıllarda babasını, eşini, oğlunu savaşta kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor…
**
Atatürk’ü “Mustafa’m” diye hitap eden Zübeyde Hanım oğlunun yolunu beklerken doğduğu topraklardan ayrılmış, oğlunun öldüğünü sanarak felç geçirmiş, gözleri kısmen göremez hale gelmiş ve Kurtuluş Savaşı’nın gururlu, onurlu ve güçlü kadınları arasında yer almış.
Zübeyde Hanım, eşi Ali Rıza Bey’in 30’lu yaşlardayken ölümüyle genç yaşında küçük çocuklarıyla yalnız kalıyor ve ekonomik zorluklar yaşıyor.
Ulusal kurtuluş mücadelesi için 1919 yılında Anadolu'da birçok şehre giden oğluna 14 Haziran 1922'de Adapazarı'nda ulaşabilen Zübeyde Hanım, bir süre onun yanında yaşıyor…
**
Zübeyde Hanım, İzmir'in Karşıyaka ilçesinde son nefesini verdiği 14 Ocak 1923'ten bu yana Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti ve kahraman bir milletin "annesi" olarak hatırlanıyor.
**
Yaveri Salih Bozok'un notlarına göre annesinin vefatından 13 gün sonra İzmir'e gelen Mustafa Kemal Paşa, annesine kabri başında şu sözlerle veda ediyor:
"Annem çok çekti. Erkanı harp yüzbaşısı olarak çıkmıştım. Kötü idarenin adamları, beni önce zindana sonra sürgüne gönderdiler. Sürgüne giderken annem gözyaşları içinde Sirkeci Rıhtımı'nda kalakaldı. Mütareke yıllarında padişahın verdiği idam fermanının yerine getirildiğini sanan annem felç oldu. Oturduğu evler ikide bir basıldı, arandı. Onu İstanbul'dan kurtarıp yanıma aldığımda ise o artık yalnız hisleriyle yaşıyordu. Annemi kaybettiğim için üzgünüm. Tek tesellim anavatanı yoksulluğa, yokluğa sürükleyen idarenin artık bir daha geri gelmemek üzere yokluğun mezarına gömülmüş olduğunu görerek ölmüş olmasıdır."
**
Yokluk çeken bir annenin evladı olan Mustafa Kemal Atatürk, bizlere güzel ülkemizi emanet etti.
Bu ülkenin çoğunluğu emanete sahip çıkarken bazı “Yobazlar” Meczuplar” çıkıp bu dünyadan göçmüş olan Atatürk’ün heykeline bile saldırabiliyorlar.
Vefatının ardından 84 yıl geçmesine rağmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün maneviyatı ile uğraşıyor, heykeline saldırıyorlarsa bu Atatürk’ün büyüklüğündendir…
İşte Zübeyde Hanım böylesine hayırlı bir evlat doğurmuş…
Kralları, paşaları, düşman subaylarını dize getirmiş, düşman askerlerini denize dökmüş ve o ünlü sözüyle “Geldikleri Gibi Giderler” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile annesi Zübeyde Hanım için ne yazsak, ne kadar dua etsek az gelir…
Çünkü, Zübeyde Hanım’ın doğurduğu Atatürk bizlere güzel ülkemizi bıraktı…
**
“Yobazlar” Meczuplar” ne konuşursa konuşsun, ne yaparlarsa yapsınlar, bizler Mustafa Kemal Atatürk gibi bir evladı doğurduğu için müteşekkiriz.
“Yobazlar” Meczuplar” ne yaparsa yapsın, bizler Atatürk’ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sahip çıkacağız…
Bu vesileyle 14 Ocak 1923 yılında vefat eden Zübeyde Hanım’ı rahmetle, minnetle anıyorum…
Mekanı cennet olsun…