Mezarlar, hiçbirimizin gitmek istemediği, ancak hepimizin gideceği yerdir... İster zengin, ister fakir, ister sade vatandaş, ister milletvekili, ister vali, ister belediye başkanı, ister yazar, ister gazeteci ol... Kim olursak olalım, hepimizin gideceği yerlerdir mezarlar, mezarlıklar... Ama en önemlisi hayattayken gitmeli oralara... Belki kimileri oralara gitmekten korkuyordur... Kimileri korkmadan gidiyordur... Neden korkalım ki, eninde sonunda gideceğimiz yerden... Hepimizin geçmişinde olan insanlar mezarlarda ebedi istirahatındadır... Zaman zaman giderim mezarlıklara, orada yatan sevdiğim insanlar için dua eder, mekanlarının cennet olmasını dilerim.. Geçtiğimiz Cuma günü Buruk Mezarlığı’na gitmiştim... Mezarlığı çok da içaçıcı göremedim... Yol üzerinde olmasa da iç kısımlarda kirlilikten geçilmiyordu... Öyle ki kanalizasyon boruları bile vardı Buruk Mezarlığı’nda... Düşündüm, mezarlıkta kanalizasyon borularının işi nedir diye? Ancak cevap bulamadım... Üstelik kanalizasyon borularının kimisi sağlam, kimisi kırılmış... Orada sağa sola atılmış gibi duran, insanların ebedi istirahatgahı sayılan mezarlığı nasıl böylesine çöplük haline getirmişlerdi.. Orası kanalizasyon borusu çöplüğümüdür ki, kaldırıp atmışlar... Bunu yapan vatandaş değildir... Bu belediyenin işidir... Hangi belediyedir bilemem... Büyükşehir mi, Sarıçam mı? Ya da diğerleri mi? Öyle bayramdan bayrama mezarlıkları temizlemek ve o işi bülten yaparak gazetelere servis edip yayınlatmakla olmuyor... Belediye her daim temizlik yapmalı. Üstelik heryeri temizletmeli.. Hadi diriye saygıyı unuttuk... Hiç olmazsa ölülerimize saygılı olalım ve onların ebedi istirahatgahını kirletmeyelim... Haydi belediyeler, işbaşına...