Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, şehir içi toplu taşımada yolcular ile şoför arasında yaşanan sıkıntılar için “İki tarafta empati yapmalı” diyor…
Sözlü’nün açıklaması toplu taşıma araçlarında ücretsiz ya da indirimli seyahat eden vatandaşlarla ilgiliydi…
Ancak, Başkan Sözlü’nün gözünden bir şey kaçtığını görüyoruz…
Toplu taşıma araç şoförlerinin bazılarının sorumsuzca araç kullandığını sanıyorum Başkan Sözlü, gözden kaçırmış…
Tekrarlayacak olursak; Sözlü, “İki tarafta empati yapmalı” önerisinde bulunuyor…
Doğrudur, ancak toplu taşıma araçlarının şoförleri daha çok empati yapmalı…
Mesela, şoförler empati yaparken şunları düşünmeli…
Aracında bulunan yaşlı kadının annesi olabileceğini…
Bir bayanın kendi eşi olabileceğini…
Küçük çocukların kendi çocuğu olabileceğini…
Yaşlı vatandaşların kendi babası olabileceğini…
Ya da hamile bir bayanın kendi eşi olabileceğini…
Annesiyle yolculuk etmekte olan bir bebeğin kendi evladı olabileceğini…
Genç kızların ve erkeklerin kendi kardeşi olabileceğini…
Düşünerek empati yapmalı…
Bakınız, dün yaşadığım bir olayı aktaracağım…
Yavuzlar dolmuşuyla kent merkezine geliyorum…
Merkez Camii’yi geçtikten sonra, bir araç, toplu taşıma aracını deyim yerindeyse sorumsuzca sıkıştırıyor. Yani aracı süren kişi sağa mı, sola mı dönecek belli etmiyor ve sıkıştırıyor..Dolmuşu sıkıştıran aracın sorumsuz şoförü bir kazaya neden olabilirdi… Trafikte sıkıştırılan dolmuş şoförü sinirleniyor, bağırıyor, vites değiştirip birden kalkış yapıyor…
Bir bayan yolcu çok korkmuş olacak ki, şoföre, “Sakin olurmusunuz, dolmuşta hastamız var. Sakin olmayacaksanız biz inelim” şeklinde konuşarak uyarıda bulunuyor…
Ve şoför bu sözler üzerine sakinleşiyor…
Her gün bu tür olayların onlarcasına rastlarsınız…
Hangimizin karşımızdaki insanın can güvenliğini tehlikeye atmaya hakkı var?..
Bu hakkı nereden buluyorlar?..
Halbu ki o şoför, kendisini sıkıştıran aracın plakasını alıp, bir telefonla şikayet etse gereği yapılacaktır…
Değil, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, vali bile uyarıda bulunsa toplu taşıma araçlarındaki sorunlar bitmez, bitmeyecek…
Mesela Özel halk Otobüs şoförlerinin gazetecilere karşı çirkin tutumları var…
Otobüse binerken sarı basın kartını gösteriyorsunuz, şoför, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği ücretsiz paso ile karıştırarak “Bu ötüyor mu?” diye soruyor…
Siz şoföre “Sarı Basın Kartı olmayan gazetecilere, paso veriliyor” açıklamasında bulunuyorsunuz, insanların içerisinde sizle laf dalaşına giriyor…
Yetmiyor kimlik yerine de geçen Sarı Basın Kartı için “Bu geçmez” sözünü ediyor…
Hatta sarı basın kartının üzerinde ‘Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ yazısının olup olmadığını soruyor… Oku diyorsunuz, ne yazık ki okuma yazması çıkmıyor…
Üstelik, otobüslerde hangi kartların ücretsiz olduğunu gösterir örnekler de var… Yani tartışacağına örneklere baksa sorun kalmayacak…
Kimi şoförler de kabadayılık ediyor…
Belli ki bazı şoförler gazetecilerle tartışmak için ortam yaratıyor…
Şimdi bu tür şoförlerden empati yapmasını bekleyebilir misiniz?
Toplu taşıma araçlarının şoförleri iyi bir eğitimden geçirilmeli…
Toplu taşıma araçlarının şoförleri aracında bulunan kişilerin kendi yakınları olduğunu düşünerek araç kullanmalılar...
Başkan Hüseyin Sözlü’nün dediği gibi tek amaç hizmet kalitesinin yükseltilmesiyse, önce şoförlerin eğitimden geçirilmesi, sonra trafiğe çıkması gerekiyor…
Unutulmamalıdır ki, hiçbir insanın başka insanların haysiyetiyle oynamaya, trafik terörü yaratarak hayatlarını tehlikeye atmaya hakkı da haddi de yoktur…
Son olarak Adana’yı yönetenlere önerim, bir gün dolmuşa ve halk otobüsüne normal vatandaş gibi binmeleri ve yaşananları gözlemlemeleridir…
O zaman herşey daha net görünecek ve anlaşılacaktır…