Dün gazeteci-yazar spor adamı Osman Yereşen’in ölümünün 11. yıldönümüydü…
Ağabeyim Süleyman Sungur’u ebediyete uğurlayalı 7 gün olmuştu…
Osman Yereşen için dün Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Kültür ve Sosyal Tesisleri’nde anma töreni düzenlendi…
Yüzlerce gazetecinin olduğu bu kentte Osman Yereşen’i anma törenine 22 kişi gelmişti..
Anma törenine gelen 22 kişinin tamamı gazeteci değildi. Spor adamları da vardı. ÇGC personellerini de eklediğimizde merhum Osman amcayı 25 kişi ile andık…
Buna da şükür… Geçtiğimiz yıl bu kadar kişi de yoktu…
Anma törenine katılanlardan bazıları Osman Yereşen ile ilgili anılarını, O’nun spora bakış açısını anlattı…
***
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, Osman Yereşen’in gazeteci kişiliğini anlattı…
Bu konuşmaya ek olsun diye benim de konuşmam gerekiyordu…
Çünkü, Osman amca ile birlikte mesai arkadaşlığımız vardı…
Birbirimize karşı şakalarımız vardı…
Osman Yereşen’in gazeteciliğe bakış açısını anlattım…
***
Osman Yereşen, sohbetlerimizde şunları söylerdi:
“Hüseyin, mesleğimiz günden güne yozlaşıyor, ayağa düşüyor. Mesleğimizin yozlaşmasının ana nedeni gazete sahiplerinin personeline sahip çıkmaması. Gazete patronlarının yanında çalışan gazetecilere maaşını gününde vermemesidir. Gazete patronları, gazetecilere hakettiği maaşları vermiyor. Bazı gazete patronları yanından ayrılan gazetecilere maaşını, yıllık izin ücretini ve tazminatını vermiyor. Bunları görüyoruz. Bu yapılanlar kul hakkına girer. Allah kuluna demiş ki karşıma kul hakkı ile çıkma. Bunlar öldüklerinde Allah’ın huzuruna nasıl çıkacaklar? Bunlar gazetecilerin hakkını paraları olmadığı için değil keyfinden vermiyor.. Bu işin cehennem ateşi var…”
***
Evet… Zaman zaman Osman Yereşen ile sohbet ederdik.
Osman amca, cemiyetin bu işlerde yaptırım gücünün olmamasına da üzülürdü.
Adana’da bir çok gazeteci çalıştığı bazı gazetelerde alacağını alamamıştır…
Bir gazetecinin hakkını alamaması üzücüdür. Ancak, gazete patronu için sorun yoktur. Çünkü, bazı gazete patronları için kul hakkı yemek alışkanlık haline gelmiştir…
***
Peynir ekmek yer gibi kul hakkı yemişlerdir, yemeye de devam ediyorlardır…
O gazete patronları bir gün bu dünyadan göçüp gittiklerinde ÇGC’de tören yapılırken ya da imam “Merhumu nasıl bilirdiniz, hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye sorduğunda kaç kişi hakkını helal edecek?..
Şahsen ben alacağımı vermeyen patronlarıma hakkımı helal etmiyorum. Hatta Allah’a havale ediyorum…
***
Kendisi lüks içinde yaşayacak, gazeteci kirasını ödeyebilmek, ekmek alabilmek için 3 kuruş bulmaya çalışacak…
Ondan sonra da o patronlar orada burada ahkam kesip dürüstlükten dem vuracaklar…
Hadi oradan…
Peki bu kentte gazeteciye hakkını veren yok mu?..
***
Elbette vardır. Hatta gazeteciye değer veren gazete patronları da vardır.
Ve bu gazete patronlarının çoğu gazeteci kökenli değildir…
Yani gazeteciye gazeteci kökenli olmayan patronlar daha çok değer vermektedir…
Evet… Osman amcayı toplamda 25 kişi andık..
Bir kez daha ruhu şad, toprağı bol, mekanı cennet olsun…