Taç atışlarını, kendi futbolcu arkadaşlarınız yerine rakip takımın oyuncularına kaptırırsanız... Uzun ortalarda etkisiz kalırsanız... Pas atışlarını yine rakip oyunculara kaptırırsanız... İleri çıkarken “Mehter Marşı” ile hareket ederseniz... Altınordu ataklarında geriye gelirken, rakip takımın yarı alanında ve orta alanda çakılı durursanız... Birbirinize paslarda top gelsin diye bekleyip, Altıordulu futbolcular daha hızlı davranıp topu kaparsa... Sonuç böyle hüsran olur... Hezimet olur... Beklenmeyen farklı yenilgi olur... Olurda olur... Altınordu’ya bakıyorsunuz, 8 maçta 5 beraberlik, 2 yenilgi elde etmiş ve ilk galibiyetini Adanaspor’dan almış... Ve bu galibiyetle Altınordu Adanaspor’un puanına yetişmiş... Adanaspor, Altınordu karşısında öyle aciz duruma düştü ki, konuk ekip 3 gol attı, bir o kadar gollük pozisyonu da cömertçe harcadı. Yani Turuncu-Beyazlı ekip bu kötü futboluyla sahadan 3-0 yenildiğine şükretmeli. Zira, Altınordu daha akıllı oynasaydı Adanaspor belkide tarihinin en farklı yenilgisini tadacaktı. Altınordu takımı karşısına mutlak galibiyet parolasıyla çıkan Adanaspor, ilerde çoğalamamanın, konuk ekibin ataklarında defansta yeralamamanın sıkıntısını ve cezasını çekti. Görünen o ki, Adanaspor bu yıl da sıkıntılı, sancılı maçlar günler, haftalar yaşayacak. Maçın hakemine gelince; Karşılaşmanın hakemi Bülent Birincioğlu, özellikle ilk yarıda Altınordulu futbolcuların Adanasporlu futbolculara sert hareketlerinde sadece uyarmakla yetindi. Deyim yerindeyse kartlarını evde ya da soyunma odasında unutmuş gibiydi. Ancak, bu yenilgiyi hakeme bağlamamak lazım... Adanaspor oynayamadı, yenilgiyi haketti... Altıordu oynadı, kazandı ve 3 puanı hakeden taraf oldu...