Oturur sohbetlerde bulunurduk…
Bazen şakalaşırdık…
Bazen kızdırırdık…
Kızsa da bize küsmez, darılmazdı…
Ailesinden sonra değer verdiği iki şey vardı…
Birisi gazetecilik mesleği…
Diğeri de Galatasaray…
Kim mi bu mümtaz insan?..
Osman Yereşen…
Gazeteciliğin duayen ismiydi…
Galatasaray Kulübü’nün taraftarı ve kongre üyesiydi…
Osman Yereşen aynı zamanda futbol hakemliği yaptı, şimdiki adı Gençlik Hizmetleri İl Spor Müdürlüğü olan Beden Terbiyesi İl Müdür vekilliğinde bulundu…
En son Seyhanspor Kulübü Başkanlığı görevini yürütüyordu…
Osman Yereşen 2008 yılında vefat ederek aramızdan ayrıldı…
Gazetecilik mesleğindeki anlatımlarını, şakalarını özledik…
Osman Yereşen ile en çok da gazetecilik mesleğini konuşurduk…
Mesleğin nasıl dibe çöktüğünü tartışırdık…
Gazetecilerin nasıl zor şartlarda çalıştığını devamlı anlatırdı…
Özellikle yerel gazetelerde çalışan meslektaşlarının emeğini alamamasından şikayetçiydi…
Gazetecilerin “Gazetecilik” görevini yapması için hiç kimseye muhtaç olmaması gerektiğini vurgulardı…
Söylerdi ama, gazetecilik mesleğinin günden güne kötüye gittiğini kendisi de kabul eder, şikayette bulunurdu..
Emekçi gazetecilerin çalıştıkları işyerlerinde “Haklarını” alamaması O’nu üzerdi...
Her zaman “Kaleminizi kırın, ama satmayın” diye öğütlerde bulunurdu...
Bir kez daha anıları tazeleyeceğiz, dostları, kardeşleri, evlatları olarak...
Ruhun şad, mekanın cennet olsun spor adamı, Adana sevdalısı Osman dayı...