Adanaspor, Adana Demirspor, Reyhanlıspor, Hatayspor ve Şanlıurfaspor’u şampiyon yaptı…
Bu takımları şampiyon yaparken şimdiki kadar imkanlar yoktu…
O yıllarda antrenörlerin bir eli “yağda”, diğer eli “balda” değildi…
Bu takımları şampiyon yapmadan önce gazetecilik ve spor yazarlığı yaptı…
Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Şube Başkanlığı görevini yürüttü…
Türkiye Futbol Federasyonu’nda antrenörlük üzerine çeşitli görevlerde bulundu…
Futbolcu taramasında bulundu…
Adana futboluna büyük emekler verdi…
Adı bir spor kompleksine verilerek ismi ölümsüzleştirildi…
2012 yılında 68 yaşında hayata gözlerini yumdu…
Adı Ali Hoşfikirer…
20 Mart Pazar günü Kabasakal Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacak…
Sevenleri, kabri başına gelerek dua edecek, orada bulunan insanlar Ali Hoşfikirer ile olan anılarını anlatacak…
Soyadı Hoşfikirer olabilir, ancak kendisi çok “Hoşgörülü” bir insandı…
O kadar “Hoşgörülü” bir insandı ki, her türlü eleştiriye açıktı…
Hiçbir zaman gocunmazdı eleştirildiği için..
Tam tersi teşekkür ederdi eleştiriler için…
Küsmezdi…
Kırılmazdı…
Tavır yapmazdı…
Kendisini eleştirenlerle sohbet ederdi…
Türk futbolu için büyük hizmetler verdi…
Ali Hoşfikirer vefat edene kadar futbolun içerisinde yeraldı…
Vefat ettiğinde 68 yaşında olmasına rağmen, ‘Oflayan”, “Puflayan”, “Üşengeç”, “Tembel” bir çok gençten daha çalışkandı…
İleri yaşta olmasına rağmen “Emekli oldum keyfime bakayım” derdinde olmadı…
Hep çalıştı, futbola bir şeyler katmaya çalıştı…
Adana’da futbola katkı sunmak için son nefesine kadar mücadele etti…
Ali Hoşfikirer Adana’nın iki takımında da teknik direktörlük yaptı. İki takımı da şampiyonluğa ulaştırdı…
Elbette, başarılı olmadığı dönemleri de olmuştur…
Hiçbir zaman başını öne eğmedi…
O, Adana’da hep başı dik gezdi…
Çünkü, o Adanalıydı…
Çünkü, o “Şampiyon Ali” idi…
Çünkü, onun üzerinde Turuncu-Beyaz ve Mavi-Lacivert’in yanı sıra başka takım renklerinin de şampiyonluk teri vardı…
Şampiyonluk terini akıtmak her insana, her antrenöre nasip olmaz…
Bir yetenek meselesidir…
Ali Hoşfikirer için ne yazarsak yazalım yetmez…
Çünkü, o “ŞAMPİYON ALİ”ydi…
Mekanın cennet olsun Ali hocam…