Kaldırımda yürüyorsunuz bir kenarda cam şeklindeki kumbaraya görüyorsunuz. Yanında bir de ses cihazı. Cihazdan çıkan ses adeta yalvarıyor, ağlıyor evladı için yardım istiyor.
Adana’nın hatta ülkenin tüm sokaklarında, caddelerinde ve kaldırımlarında camekanları görebilirsiniz. İçerisinde çok fazla para yok. 10 lira, 2 lira en fazla 50 liralık paraları görürsünüz.
O camekanlarda daha doğrusu kumbaralarda SMA hastası çocukların aileleri evlatları için para desteği istiyor, bekliyor. Vicdanı olan o kumbaralara gücü yettiği oranda para atıyor.
Gücü olmayanlar geçip gidiyor. Geçip gidiyorlar ama geçip giden küçücük çocukların hayatlarıdır.
Çocuklar ellerinden kayıp gitmesin diye aileler sosyal medya hesaplarından canlı yayınlar, paylaşımlar yapıyor.
Devletimiz güçlü ama bir türlü bu yavruların sorununa çare bulamıyor, köklü çözüm üretemiyor. Bu yavrularımızın tedavileri, hayatlarına devam etmeleri için istenen paralar aileler için elbette çoktur. Ancak, güçlü devletimiz için çok para değildir. Şimdiye kadar hiçbir Sağlık Bakanının bu konuya köklü çözüm ürettiğini görmedim, şahitlik etmedim.
Bu çocuklar birer birer elimizden kayıp gidiyor kimilerimiz seyirci kalıyor, kimilerimiz gözyaşı döküyor, kimilerimiz ise destek oluyor. Halbuki en büyük destek güçlü devletimizden gelmesi gerekmez mi?
Yukarıda ailelerin evlatlarının iyileşmesi için sosyal medya hesaplarından canlı yayınlar, paylaşımlar yaptıklarını belirttim. Bazı insanlar var ki gönüllü olarak sırf vicdanlı oldukları için kendi sosyal medya hesaplarında canlı yayınlar yaparak maddi destekte bulunmalarını istiyor.
Bu güzel yürekli melek kalpli insanlardan bir tanesi de Sarıçam Belediyesi önceki dönem Hukuk İşleri Müdürü kıymetli avukat vicdan sahibi Av. Gülşah Görür.
Sevgili Gülşah, 6 Şubat depremine Malatya’da anne karnındayken yakalanan minik Zümra’nın iyileşmesi için büyük çaba sarfetti. Gülşah Görür, depremzede, SMA Tİp 1 Kas Hastası Zümra Bebek için elini taşın altına koydu. Gülşah’ın dostları, akrabaları minik Zümra için adeta seferber oldular. İnsanlar Zümra’nın tedavisi için gerekli olan paranın tamamlanması için destekte bulundular. Gerek Zümra’nın ailesinin gerekse Gülşah’ın çabaları sonucunda gerekli olan para toplandı ve Zümra geçtiğimiz aylarda Dubai’de ameliyat oldu. Şimdi iyi çok şükür. Kalbi iyilikle dolu vicdan sahibi Gülşah Görür, Zümra’nın iyileşmesi ile o kadar mutlu oldu ki anlatılamaz.
Gülşah bu yerinde durur mu, durmaz. Zümra için seferber olan Gülşah Görür, şimdi de Cihad bebek ve Sevgi bebek için seferber oldu. Cihad bebeğe yardımcı olmak isteyenler Valilik onaylı Alıcı : Salih YÜRGÜÇ adına Vakıfbank’ta açılan TR65 0001 5001 5800 7327 8855 00 hesaba para yatırarak destekte bulunabilirler.
Osmaniye Kadirli’de yaşayan Sevgi bebek için yardımcı olmak isteyenler de valilik onaylı Sema Hopurcuoğlu adına açılan TR52 0004 6003 1088 8000 1345 39 hesaba para yatırabilecekler.
Sevgili Gülşah tüm bunları başarırken ülkemizdeki söz ve güç sahibi insanlar daha fazlasını yapamazlar mı?
Mesela 6 Şubat depremi sonrası TFF öncülüğünde ünlü sanatçıların, gazetecilerin, sporcuların katılımı ile yardımlar toplandı.
TFF’nin öncülüğünde yapılan yardım kampanyası büyük ilgi gördü. Zengin iş insanları, holding patronları, kurum ve kuruluşlar yardımlarda bulundu. Kimileri sırf hava olsun diye “Şu kadar Yardımda bulunuyorum” dedi ama halen para yardımını yerine getirmeyenler var.
Ülkemizde birçok SMA hastası çocuklarımız var. Sağlık Bakanlığı görevine henüz yeni atanan sayın Kemal Memişoğlu ilk icraat olarak “SMA hastası çocuklara yardım kampanyası başlatabilir. İnanıyorum ki böylesine anlamlı bir kampanya büyük ilgi görecektir. Ve yine inanıyorum ki TV 8’in sahibi Acun Ilıcalı bu kampanya düzenlenirse kayıtsız kalmayacaktır.
Mesela güçlü devletimiz şöyle bir şey de yapabilir. Müteahhitlere verilen ihalelerde SMA hasta payı koyarak o iş insanlarının SMA hastası çocuklara yardımda bulunmasını sağlayabilir. Devletimiz, ihale verdiği şirketlerin aldığı ihale miktarına göre SMA hastası çocuklara ne kadar yardımda bulunabileceğini ayarlayabilir.
İnanıyorum ki devletten ihale alan şirketler böylesine ulvi yardımı seve seve yapacaklardır.
Eğer bu dediklerim önerilerim yerine getirilemiyorsa devlet bu çocuklara sahip çıkmalı. Devletimiz SMA hastası çocukları ve ailelerini ortada bırakmamalı, tedavisini yaptırmalı.
Unutulmamalı ki SMA hastası çocukların neler çektiğini bizler değil en iyi aileleri bilir.
Devletimizden isteğim SMA hastası çocuklar ölümüne seyirci kalmasın ailelerin da “Dilenci” durumuna düşmesini önlesin.