Günlük yaşantımızın her alanında var olan TV ekranları kimine göre bir okul, kimine göre kötülük kazanma alanıdır.
TV’yi gündüz izlediğimizde ekranlarda pek de yararlı konular göremiyoruz.
Evlilik programları, yemek hazırlama yarışları, Survivor Türkiye, diziler, Türk filmleri…
Saymaya kalkarsak sütunlar yetmez…
Mesela bazı diziler var ki kafa kesmeler, silahla yaralama ya da öldürmeler, çarpık ilişkiler, ajanlar, mahkumlar, yalnız kurtlar, masumların olduğu apartmanlar…
TV’lerde izlediğimiz dizilerin çoğu ne yazık ki şiddet içeriyor. Hal böyle olunca da çocuklar ister istemez şiddeti görünce olumsuz etkileniyor.
Mesela bazı diziler var ki, kamu spotu yayını yapıyor sonuçta yararlı bir iş yapmış oluyorlar.
**
Pazar günü TV’de yayınlanan Yargı dizisinin bir sahnesinde Neva Hakimi canlandıran Başak Gümülcinelioğlu’nun ağabeyi rolündeki Pars Savcı Mehmet Yılmaz Ak ile yaptığı konuşması dikkatimi çekti ve yararlı buldum.
Neva hakim şöyle diyor Pars Savcıya;
“Ben bugün biraz önce az önce daha yarım saat olmadı zor şeyler yaşadım. Kızına cinsel istismarda bulunan üvey babaya 63 yıl verdim. O çocuğun içi, yüreği lime lime. Korkudan endişeden. Ben baktım gözlerinin içine. Ben dedim yalnız değilsin diye. O iğrenç babanın yüzüne de baktım. O iğrenç babanın savunmasını da dinledim. Bir de kravat takmış iyi hal indirimi alsın diye. Kravatını bir tarafına…. Ama dik durdum. Cezasını da kestim. Hem de herkese örnek olsun diye en üst sınırdan kestim. Bu saçmalıklar bitsin diye. Çocuklarımız örselenmesin diye. Hayat acımasız. Dik durmak zorundayız.”
Ve Pars savcı şu karşılığı veriyor Neva Hakime;
“Seninle gurur duyuyorum. Bütün hakimlerimiz izinden gitsin…”
**
Böylesine bir düşünce ile kim gurur duymaz ki…
Aslında TV’lerde izletilen tüm dizi filmlerde bu tür sahneler oynatılmalı. Yani kötü yola sapma ihtimali olanlar belki sapmayabilir. Yani bu tür sahneler caydırıcı olabilir.
Ülkemizde ve kentimizde cinsel istismarların yanı sıra kadına şiddet ve kadın cinayetleri de ne yazık ki önlenemiyor. Kadına şiddetin önlenmesi, kadın cinayetlerinin durdurulması için her şey konuşuluyor, ancak sonuca gidilemiyor.
Aslında Neva Hakimin, üvey kızına cinsel istismarda bulunan babaya verdiği ceza Kadına şiddet uygulayanlara, kadını öldürenlere de verilse inanıyorum ki bu tür olaylar azalacaktır.
Özellikle son iki yıldır Covid-19 coronavirüsten dolayı gülmeye o kadar hasret kaldık ki, neredeyse unuttuk gülmeyi.
Virüse yakalandık, zor atlattık, yakınlarımız virüsten hayatlarını kaybetti. Virüs bizleri birbirimizden uzaklaştırdı. Hatta insanlarla oturup karşılıklı konuşmayı bile unutur olduk.
**
Artık TV ekranlarında güzel şeyler görmek istiyoruz. Eğer Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) müdahil olacaksa TV ekranlarında kötü örneklere müdahil olmalı.
Mesela bir de TV ekranlarında tartışma programları var ki, onlar hiç izlenecek gibi değil.
Gazeteci gazeteciliğini unutmuş parti üyesi gibi konuşuyor…
Profesörler desen asli işini unutmuş takır takır konuşuyor…
Bazı rektörler, üniversiteleri ile ilgilenmek dururken, siyasi partilerin sözcülüğüne soyunmuş durumda…
Spor yazarlarından bahsedecek olursak onlar zaten takım tutuyor…
Eski hakemlere bakacak olursak TV ekranlarında esip gürlüyor…
**
İşte RTÜK üyeleri bu programları da izleyip insanlara faydalı mı, zararlı mı olduğunu karar vermeli.
Yani diyoruz ki, TV ekranlarında her şey ulu orta konuşulmamalı, herkes konuştuğuna dikkat etmeli..
Konuşulanlar insanlara karşı öğretici olmalı…
Özellikle konuşmalardan çocukların kötü etkilenmemesi için adımlar atılmalı…
Unutulmamalı ki çocuklar ülkemizin gelecekteki yöneticileri olacak.
Çocuklarımız sevgiyle yetişmeli ki onlar da gelecek kuşaklara sevgi beslesinler…