“Karayolları Trafik Kanunu'nun 74. maddesinde 26 Ekim 2018 tarihinde yapılan değişiklikle trafikteki can kayıplarının yaklaşık yüzde 23'ünü oluşturan yayaya çarpma şeklindeki kazara yönelik önemli bir adım atılarak "Yaya Öncelikli Trafik" anlayışı yasal bir zemine oturtuldu. Düzenlemeye göre bundan böyle araç sürücüleri, görevli veya trafik ışığı bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışlarına, yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yaya varsa durarak ilk geçiş hakkını onlara vermek zorunda olacak.”
Bu kanunun çıkması yayalar açısından olumlu oldu. Ancak, bazı yayalar bu kanunu yanlış anlamış olacak ki, özellikle trafik ışıklarının olduğu kavşaklarda kendilerine kırmızı ışık yanarken “Geçiş üstünlüğü bende” deyip geçiyor. Bu da yetmezmiş gibi sürücü yayayı “Size kırmızı ışık yanıyor neden geçiyorsun” diye uyardığında ters bakış atıyor…
Mesela bazı yayalar yaya geçidinin olmadığı yerlerde “Yol hakkı benimdir deyip” kendisini yola atıyor.
Tabi bu arada hızla gelen araçları da dikkate almıyor…
Peki kurallara uymayan sadece yayalar mı?
Tabi ki değil…
Mesela bazı sürücüler de zaman zaman kurallara uymuyor. Örneğin yayaların kendilerine kırmızı ışık yanarken geçmeleri gibi sürücüler de yayalara yeşil kendilerine kırmızı ışık yandığı halde geçiş yapıyorlar. Özellikle ışıklı kavşakları geçip sağa dönüşlerde bunu yapıyorlar.
Bir de özellikle toplu taşıma araçlarının şoförlerinin bir çoğu topluma karşı saygılı davranmıyorlar. İnsanların toplu taşıma araçlarında en çok rahatsız oldukları konu ara sokaklardan çıkan insanlara korna çalarak “Geliyor musun” şeklindeki harekettir.
Eğer o insan toplu taşıma aracına binecekse korna çalmanıza gerek yol el kaldırıp beklemenizi işaret eder…
Mesela bir de özellikle hastane ve okul önlerinden geçerken yine korna çalıp hastaları ve öğrencileri rahatsız etmeleridir…
Bu konularla ilgili kaç kez yazı yazdığımı hatırlamıyorum. Halen bu rahatsızlıklar devam ettiğine göre demek ki yetkili konumundaki insanlar görevlerini yerine getirmiyor. Oturdukları koltukların hakkını vermiyorlar…
O zaman buradan Şoförler Odası Başkanı, Toplu Taşıma Araçlarının Kooperatif Başkanlarına ve durakların başkanlarına bir seslenelim…
Belki ses verirler…
Kıymetli başkanlar, toplu taşıma araçlarının insanları rahatsız eder konumdaki hareketleri sizlerin vicdanını sızlatmıyor mu?
Vicdanınız rahat mı?
Toplu taşıma araçlarının şoförlerinin hastaları, öğrencileri, yolda yürüyen insanları ya da uyuyan bebekleri rahatsız etme hakkı var mı?
Mesela bir de trafikte hareket halinde özel araçları ile evine işine giden sürücüleri korna çalarak taciz etme durumları var…
Toplu taşıma aracının şoförü dakika ile çalıştığından önündeki araca devamlı korna çalarak taciz ediyor ve yol istiyor…
Şimdi bunun adına ne diyebiliriz?
Taciz dedik…
Tacizin yanı sıra o sürücülere saygısızlık ve terbiyesizliktir…
Eğitim şart diyoruz, ancak toplu taşıma araçlarının şoförlerinin hiçbir eğitimden geçmediğini görebiliyoruz…
Eğer toplu taşıma araçlarının şoförlerine seminer ve eğitim verilmiş olsaydı insanlar rahatsız edilmezlerdi.
Şimdi bir de toplu taşıma araçlarına zam isteniyor. Zam istemekte belki haklılar, belki değiller…
Ancak, vatandaş da hayat pahalılığından inim inliyor…
Vatandaş kazandığı parayı nereye yetiştireceğine şaşırmış durumda…
Önce yukarıda sıraladığım sorunlar giderilsin, ondan sonra zam talebinde bulunulsun…
Biz buradan başkanlara iletmiş olalım, umarım gereğini yaparlar…
Son olarak şunu da ekleyelim; kış mevsimi geldi, yakında yağışlı havalar başlar. Araç kullanan tüm sürücüler bir zahmet insanların üzerine su attırmadan geçsinler…