Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer yerel basın kuruluşları ile gazetecilerin sorunlarını TBMM’ye taşıdı…
Bizlerin sorunlarıyla ilgilenen bir milletvekilinin çıkması kendi adımıza sevindirici bir durumdur.
Tümer, gazetecilerin işsiz kaldığını ve ekmeğe muhtaç hale getirildiğini de söylemeyi ihmal etmedi…
Yani yerel basının “sorunları”nı tek tek TBMM’de saydı…
Peki yerel basının sorunları ne zamandır var?..
Onu da dilimizin döndüğünce açıklamaya çalışalım…
Gazetecilik mesleğine 29 yıl önce 1987 yılında başladığımda “Yerel Basının Sorunları” var denilirdi…
Ne yazık ki “Yerel Basının Sorunları” hiç bitmez…
Aslında yerel basından ziyade çalışanların sorunları daha çoktur…
Mesela desem ki, “Yerel Basının Sorunları” diye bas bas bağıran bir çok gazete patronu “Sorun var” diye diye matbaa sahibi oldu…
Mesela desem ki “Yerel Basının Sorunları” diye bas bas bağıran bir çok gazete patronu yazlık, kışlık evler ve arabaların sahibi oldu…
Mesela desem ki, “Yerel Basının Sorunları” diye bas bas bağıran gazete patronlarının çocukları da gazetecilikten kazandıklarıyla evler ve arabaların sahibi oldu…
Mesela desem ki gazete patronları “Yerel Basının Sorunları” diye bağırırken, çalışanlar 2 ay, 3 ay maaş alamadığı dönemler oldu…
Mesela desem ki 2-3 ay maaş alamayan gazeteciler vergi dairelerinin basın ilan kanalıyla gazetelere verdiği “Vergi Yüzsüzleri” ilanı geldiğinde maaşlarını alacakları için sevindiğini söylesem…
Ancak o kadar ilan gelmesine karşın bırakın 2-3 aylık maaşını almayı yarım maaşını dahi alamadığını söylesem…
İNANIR MISINIZ?..
İnanın, inanın biz bunları yaşadık…
Peki suçlu kimdi?..
Tabi ki bizlerdik…
Gazetecilik görevini yerine getirirken başkalarının haklarını savunduk…
Ancak, kendi haklarımızı aramadık, arayamadık…
Çünkü, işsiz kalma endişesi vardı…
Gazete sahiplerinin gazeteci kökeninden gelmemesinden yakındık durduk…
Aslında gazeteci kökenli olmayın gazete sahibi olan patronlar, gazeteci kökenli patronlardan daha insaflı çıktı…
Çünkü, gazeteci kökenli olmayan gazete patronları işyerinde çalışan personelin maaşlarını gününde ödüyor…
İşyerinden ayrılan gazetecilerin maaş alacaklarını ve tazminatlarını ödüyor…
Gazeteci kökenli olan gazete sahipleri işyerinden ayrılan gazetecilerin maaşlarını ve tazminatlarını verene kadar aradan aylar, yıllar geçiyor…
Şimdi burada desem ki, “Yerel Basın’ın sorunları” mı, yerel basında çalışan “Gazetecilerin sorunları”mı?..
Sizce hangisi daha sorunlu?..
Kararını siz verin…
Yukarıda sıraladığım olaylar yaşanmış olaylardır…
Eksiği var, fazlası yoktur…
Hiç kimse de inkar edemez…
Peki gazeteci cemiyetleri ne yapıyor?..
Hiçbir şey yapmıyor, yapamıyor…
Çünkü, müdahale hakları yoktur…
“Yerel Basının Sorunları”, ya da “Yerel Basın Çalışanlarının Sorunları” aradan 10 yıl da geçse değişmez…
Önce zihniyetin değişmesi gerekiyor…
Zihniyet değişmediği sürece sorunlar bitmez, işsiz gazeteciler çoğalır, gazeteciler maaş alamamaya devam eder…
Gazete patronlarının kazandığında gözümüz yok. Allah daha çok versin. Ancak, onlar da yanlarında çalışan personelini mağdur etmeyip haklarını versinler…
Bu olumsuzlukları yaşamış bir çok gazetecinin haklarını helal edeceğini de sanmıyorum…
En azından ben helal etmiyorum…
NOT: 29 yıllık gazetecilik mesleğimde bir insan, bir gazeteci olarak en çok değeri Günaydın Adana Gazetesi’nde gördüm, yaşadım… Bir çok gazetede çalıştım, ancak maaşımı en düzgün aldığım yer Günaydın Adana Gazetesi’dir… Üstelik Günaydın Adana Gazetesi İmtiyaz Sahibi Aytekin Uçar, gazeteci kökenli olmayan gazete patronudur. Yani gazetesinde çalışan personelinin hakkını alın teri kurumadan veren gazeteci kökenli olmayan gazete patronudur…
Belki bu yazdıklarımızdan dolayı üzülenler, şahsıma tepki gösterenler olabilir…
Onlara da şunu söyleyebilirim..
“Kim üzerine alınırsa kefen onundur”
Son söz olarak Yerel Basının sorunlarını TBMM’ye taşıyan CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’e teşekkür ediyorum…