Trampın akıl almaz tutumlarından bir yenisi daha son günlerde dünyayı meşgul etmekte İstediğinde Kuzey Koreyi, Avrupa birliğini ,Nato harcamalarını ,İranı ve son olarakta Türkiyeyi tehdit etmek kof kabadayı narasından öte degildir......
Trampın secim sürecinde ısrarla belirtigi ve mutlak hayata gecirecegi vaadinde bulunduğu üç temel başlık bulunmakta...
•İsrail devletine kudüsü başkent olarak armağan etme vaadi
•Başta Çin ve Hindistan olmak üzere yeni bir ekonomik dizayn
•İrana karşı büyük taaruz ve yıkıcı bir savaş
Neredeyse ilk ikisini gercekleştirmiş olan Trampın İrana karşı ambargo ve büyük savaş senaryosuna Türkiyeyide dahil etme arzusu ve Rahip Brunson üzerinden Türkiyeyi köşeye sıkıştırma cabaları olası saldırı planında elini güçlü kılmayı hedeflemekte....,
Hedef zalimce bunu iyi okumak gerek yani Türkiye üzerinden başta iran olmak üzere ortadoguda yepyeni bir dizayn oluşturma gayreti....
Trampın asıl hedefi ölüme yatırıp sıtmaya razı etmektir asıl hedef Türkiyeyi masaya pazarlıga oturturmaktır hedef olası irana yapılacak operasyonda Türkiyeden sınırsız destek almaktır....,
Rahip bruna olayın merkezinde irana olası bir savaşın ön hazırlığı niteliğinde denilebilir Türkiye ye olası ambargoların savaş zemininde gevşetilmesi hatta tamamen ambargonun kaldırılması karşılığında Türkiyeden sınırsız yardım ve Türk sahasının tamanın rahatça kulanılması hazırlığı olduğu aşikar....,
Suriye savaşıyla başlayan restleşmeler Rusya ve irana yakınlaşmasıyla beraber Rezza Sarap ve Halk bankası meselesiyle devam eden ve Es 400 füze alımlarıyla gerginleşen diyaloglar nitekim bir Rahiple asıl istenen noktaya gelmiştir yani ABD Türkiye üzerinde yapmış olduğu plan harfiyen işlemekte.....
Türkiye Rahibi bırakmasa sonuçlarına katlanır ve agır ambargonun uygulanmasının yolunu açmış olacak diyen başkan yardımcısının tavrı ve söylemi anadolu halklarını tanımadığı ve bu halkların tarihinden bihaber olduğu görülmekte....
Kısacası İranın etrafındaki çemberi iyice daraltma politikası hızla işlemekte İran gerek içteki isyan ayaklanma girişimini destekleme acıklamaları ve gerekse İranın dostlarını azaltıp düşmanlarıyla dost olma girişimi yeni ve büyük bir savaşın habercisidir
Türkiye bu konu dış ve iç politikalarını değişecek dengeler üzerine iyi tespitle uygulamaya geçmeli ve komşu dost ve kardeş müslüman toplumlarının hassasiyetlerini iyi ayarlamalı aksi halde sonu hesaplanamayacak büyük bir savaşın içinde ve kaybedeni olarak tarih sahnesinde yerini alacaktır yani bir birinci dünya savaşı benzeri bir hezimetle karşı karşıya kalabilir....