'Aşırı devletçiyiz' görünüp denetleyenle, aşırı serbest ve kontrolsüz harcamalarla 'hizmet ediyor' gibi görünenlerin kör dövüşüne sahne olan bir Adana'nın yerel yönetimlerine şahitlik etmekteyiz.
Vatandaşın kör kuruşunu takip etmekle yükümlü devletin denetmenleri olan Sayıştay müfettişlerinin Adana Büyükşehir ve Seyhan belediye yönetimlerini denetleme uğraşı ve sonuç raporu merakla beklenirken, halkla paylaşım yükümlülüğünün de olduğu unutulmamalı.
*****
Son 25 yılı soru işaretleriyle dolu Adana belediyelerinin merkezi hükümette yakınlıklarıyla yapılanların sürekli örtbas ediyor olması Sayıştay denetlemelerinden aklanıp çıkmaları yeni denetimlere olan güveni de sarsmakta...
Adana’da metro ihalesiyle başlayıp Çatalan su projesine, bankamatik çalışanlarından istimlak ve kamulaştırmaya, emlâktan tarihi binaların restorasyonlarına, halk kartların dağıtımından imar AŞ'nin çalışmalarına kadar bir sürü soru işaretleriyle dolu yönetim tarzlarını devletin Sayıştayları nasıl raporlaştıracak? Yine bir aklama mı yoksa halkların hakkını sormak mı olacak?
*****
Belediye parasını kişisel reklamları için kullanan her tarafa Yama Ekibi diye astıran kendi resimlerinin yanına “Adana gibi başkan” yazdıran “Canım Adana’dan” “ Sel gider dayanışma kalır” deyip milyonluk reklam İçin halkın parasını yandaş reklam şirketlerine ödeyenlerin hesabını Sayıştay müfettişleri soruyor mu? O şirketlerin kimlerle bağlantılı olduğunu araştırıyor mu?
Demokratik ülkelerde devletin; bu paraların harcanmasında ‘kör kuruşun’ hesabını tutmak, ve hesabını sormakla yükümlü olduğu unutulmamalı. Devletin kurumları da yaptığı her harcamanın bir yasal dayanağı olmalı ve yapılan harcamaların belgesi olmalı ve Sayıştay beylerde bu belgelere göre de rapor hazırlayıp yargının önüne koymalı.
*****
Sayıştay devletin Meclis adına görev yapan anayasal kuruluşu… Görevi belediyelerin hesaplarını inceleyip yapılan işleri denetlemek, yolsuzluk, kanunsuzluk ve israf olup olmadığını saptamak raporlaştırmak suç varsa yargının önüne koymaktır.
Seyhan gibi milyon nüfusa sahip bir ilçeyi 75'lik bir dedeye teslim eden anlayışla, yönetemeyince işi damada bırakmak zorunda kalan anlayış aynı değil mi? Sayıştay beyler müfettiş ağabeyler...
Güzel Adana'mızı yönetemiyorsunuz çünkü realite şu; bir insanı, taşıyamayacağı makamlara oturtturduğunuzda, kaldıramayacağı sorumluluklar verdiğinizde vatandaşın onca yükünü omzuna yüklediğinizde ne oldum delisi değil de kentin delisi olup karşımıza böyle çıkarlar işte.
“Temiz ve şeffaf belediyecilik” bu halkların hakkıdır beyler!. Bunu ısrarla dile getirmeye devam edeceğim.