Bir zamanlar solculuk sosyal demokratlık ne demekti bilir misiniz?
'Adaletti, paylaşımdı, eşitlikti birlikte yaşam hakça faydalanmaydı, mazlumiyetti, ezilenden yana olmaydı direnmekti, mücadeleydi, devrimdi' ve bu sözcüklerin asıl sahibi olanlarda 'solculardı'...
Solculuk ezilenden taraftı, ezene karşıydı mücadele eden taraftı.
Kendine özgü sözü ve özü olan muhalif bir hareket ve mücadele alanıydı...
Kürtlerin de, Alevilerin de hatta dini azınlıkların da kısacası ezilen tüm kesimlerin hak ve özgürlüklerini esas alan yöntemlerin yılmaz savunucularıydı.
*****
Birden değişiverdi “işler güçler”.
Ne oldu da size sadece bir belediye yönetimiyle ele aldığınız iktidarda bu denli yozlaştınız, azdınız, ezdiniz, sömürdünüz çalmaya, çırpmaya, talana, soyguna yöneldiniz.
Ne oldu da hakkı hukuku adaleti paylaşımı sosyal yapıyı birlikte hakça paylaşımı bu kadar çabuk unuttunuz?
Ne oldu sizlere bu kısacık iktidar koltuğunda sevgiyi kardeşliği eşitliği insanca yaşamı masumiyeti şeffaflığı “haktan” ve “kuldan” utanmayı unuttunuz?
*****
Daha dün eleştirdiklerinize ne çabuk benzer oldunuz.
Ne oldu vaatlerinize, hani şeffaf olacaktınız?. İstihdam sağlayacaktınız? İmar planlarınız olacaktı rantı kayırmacı siyaseti yok sayacaktınız. Partizanca davranmayacaktınız, mazlumdan yana pozitif ayrımcılık yapacaktınız. Ekoloji, kadın, gençler ve eğitim gibi sorunların önündeki tüm engelleri kaldıracaktınız kavga eden değil hizmet üreten olacaktınız ve tabi en önemlisi liyakati esas alacaktınız. Ne oldu size “Damatlar” yandaşlar fikirdaşlarla mı liyakati esas aldınız?
Yazık ettiniz hem kendinize hem de size umut besleyenlere. Adana’mıza sımsıcak toprak kokan üreten çalışan köylüsü kentlisiyle dik duran Adam gibi Adana’mıza yazık ettiniz.
*****
Size karşılıksız 200 bin oy veren ideolojiye, inancıyla ötekileşmiş Alevi’ye, iş bekleyen gençlere, süt bulamayan bebeklere, üretmek isteyen kadınlara, okumak isteyen çocuklara, modern yaşam isteyen Yüreğir'e, imar bekleyen gecekondu mahallelere, tohum bekleyen toprağa “Pamuğa” “Buğdaya” “Narenciye’ye” yazık ettiniz.
Siyah derili koltuğa bir masa ve dört duvara hapsettiğiniz yetkisiz 200 bin oyun temsilcisi göstermelik başkan yardımcılarını, ince nüanslarınızı, riyakar tavırlarınızı, sevgisiz, adaletsiz davranışlarınızı Edirne’deki de Adana’da yaşayanlar da unutmayacaktır.