‘Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu bir memlekette hiçbir söze inanmayın.’
Dr. Ali Şariati.
Üstadın bu sözünden yola çıkarak, ülkemizde yaşanan yaşanmakta olan onca yanlışlıkların haksız hukuksuz ve adaletsizliğin kaynağının sadece devlet erkânın “Ben yaptım oldu-bitti” uygulamalarından kaynaklandığını daha iyi tespit edebilmekteyiz.
Sayın Başkanın, “Türkiye İttifakı” ve “Kızgın demiri soğutmak” gibi birlik beraberlik ve kızgınlıkların kutuplaştırmaların önüne geçecek söyleminden umutlanan halkların ülke yönetiminde söz sahibi olacağı yönetime dahil edilip, istenen büyük ve tam demokratik yapının inşa çalışmasını hazırlayacağı bir anda ağır bir darbe ve müdahale ile Devlet Bahçeli’nin “Ne ittifakı sadece devlet konuşur halka ne hacet” söylemi umutları bir başka bahara bırakmış oldu.
*****
Oysaki 2005 tarihinde yine Cumhur Reis halkı yönetime dâhil etmek istemiş umut veren tarz yöntem ve söyleyişi benimsemiş akabinde Akil İnsanlar projesini devreye koymuşken gizli bir el ve dil dinamiti bu halkın kalbine koyarcasına onlarca yıl ve onlarca gencin toprağa düşmesine sebep oldu ve gelinen nokta ise ortada.
Bütün olumsuzluklara inat 31 Mart seçimleri sonrası yeni bir uyanışın birliğin ve kucaklaşmanın gerekliliği hasıl olmuşken, Türkiye ittifakı 82 milyonun kucaklaşma arzusunu başta Devlet Bahçeli olmak üzere milliyetçi kesimin karşı duruşuna yenilip söylemleri değiştirme çabası halklara umutlara ve yarınlara ihanet olarak algılanmaktadır.
*****
Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan saldırgan siyasi tartışmalardan etkilendiğini bizzat itiraf etti. Sadece devletin sert ayırtıcı söylemlerinden etkilendiğini, bu söylemlerin devamı halinde bir sonraki aşamanın linçten öte suikastlar ve peyderpey gelecek ölümler olabileceği aşikar. Devlet ne çalarsa halk ona göre oyun belirler.
Bütün bu kirli ve düşmanlaştırıcı söylemlerin ülkeyi sürükleyecek durumu fark eden Sayın. Başkan’a inat ittifakın ve kızgın demirin soğutma çabalarına suikast düzenlenmesi ve söylemleri değiştirme hamlesi anlaşılır gibi değil.
Sayın Cumhur Reis ittifakın ötesinde yeni bir Türkiye mutabakatı gerek ve bu da yeni bir sivil anayasanın varlığıyla tam demokrasiyle olacağı aşikar.
*****
Türkiye ittifakı demek, Cumhurbaşkanının Sayın Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun demek, Sn Demirtaş’ın serbest kalması demek ve o kadın lafını bir kenara bırakıp SayınMeral Akşener Hanımefendiyle devam eder ki bu da toplumsal mutabakat toplumsal barışın oluşmasını sağlar; aksi halde inandırıcılığını yitirmiş söylemin ötesine geçemez.
Türkiye ittifakı gelmesi kaçınılmaz ekonomik darboğazı birlik içinde göğüslemek iç ve dış bütün olumsuzlukları birlik içinde tek bir cepheyle karşılamak anlamına gelir. Bu da 82 milyonluk dev bir ailenin mutluluğunu ortaya koymaktır.
Türkiye ittifakı demek, Ahmet Davutoğlu ve arkadaşlarının parti kurmaması demek.
*****
Türkiye ittifakı demek, yerli ve milli S–400 füze sistemi demek.
Türkiye ittifakı demek, yerli ve milli F–35 savaş uçağı demek.
Türkiye ittifakı demek, yerli ve milli bir ekonomik program demek sevgi barış ve kardeşlik demek büyüyen ve yükselen bir Türkiye demek.
Türkiye ittifakı demek, tam demokratik Cumhuriyet demek
Türkiye ittifakı demek, Edirne’den Kars’a büyük kucaklaşma demek
Türkiye ittifakı demek üreten ve yükselen bir ekonomi demek
Türkiye ittifakı demek her sabah mutlu uyanan çocukların ülkesi olmak demek
Aksi halde gerilim sürecinde kullanılan ölçüsüz dil, başta demokratik kurumları ve özgürlükçü kazanımları zayıflatır; zamanla tüm toplumu uçlara çeker, hukuka güveni zedeleyerek hukuk dışı arayışlara iter. Neticede toplumsal barışı tehdit eden gerçek sorunları ortaya çıkarır tercih sizin, ya Türkiye ittifakı ve Demokratik Cumhuriyet ya da kutuplaşan kızgınlaşan ilkel toplum.