Hep duymuşuzdur psikologlardan ‘Çocukluğunuza inelim’ cümlesini.
Çocukluğa inmek ne kadar doğrudur. Bu bakış açılarına göre değişiklik gösterir. Fakat bazı durumlarda evet çocukluğa inmek gerekir.
Tabii çocukluğa inerken onları utandırmadan inmek gerekir.
*****
Günümüzde bu kadar çok tecavüz, cinsel saplantı veya takıntılı düşünceye sahip birey varken bunların sebebi geçirdiği çocukluğa ve içinde bulunduğu aileyle ilişkili olabilir. Freudyen bakış açısına göre bireyin karakter oluşumunda ilk 6 yaş çok önemlidir. Anne-babaların veya anne–baba adaylarının bilmesi gereken en önemli şeylerden biri de çocuğun bedenini doğru tanıması ve cinsel gelişim evrelerini bilmesi gerekliliğidir.
*****
Bu dönemde çocuğa bedeni çok doğru tanıtılmalı, kız veya erkek çocuğu olması ayırt edilmeksizin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Birçok toplumda olduğu gibi bizim kültürümüzde de yanlış ebeveyn tutumları çocukta ileri yaşlarda saplantılı duygu/düşünce/davranışa davetiye oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki bastırılan her çocukluk dönemi davranışı ileri yaşlarda yetişkinde çeşitli ruhsal rahatsızlıklara mahal verecektik.
*****
Ebeveynler genellikle kız çocuğuna hanımefendilik, erkek çocuğuna ise her şey olağan bir davranış “mış gibi” yanlış bir algıya kapılmaktadır.
Böylece yetişkinliğe erişmiş bireylerde kadınlar cinselliği konuşamayan bastırılmış tip (hanımefendi), erkekler ise bu durumu daha rahat konuşabilen bir hal alırlar ve buna da cinsel saplantılar eklenince durum günümüzün en büyük sorunu haline geliyor. Peki, çocuklarımızı yetiştirirken cinsiyet kavramını bir kenara koysak nasıl olur?
*****
Özetle; Ebeveynler çocuğuna kız- erkek ayrımı yapmadan bedenini doğru tanıtmalı ve açık açık konuşmalıdır; bu sürecin çocuğa zarar vermediğinin aksine yetişkinlikte saplantılı bireyler olmasını engellediğinin farkında olmalıdır. Çocuğa sert müdahalelerde bulunmamalı, cezalar verilmemeli, çocuk utandırılmama