-Ben de tam seni arayacaktım.
-Sadece arkadaşız.
-Almanya’dan oğlum gelecek.
-Rehberimdeki bütün numaralar silindi.
-Sorun sende değil bende.
-Ocakta yemeğim var.
-Hatta bazen yeminler de işin içine girer; “Vallahi ben yapmadım”…
Her bireyin değişen yaşam koşullarına bağlı olarak kasıtlı veya kasıtsız birbirini aldattığını görüyor, duyuyoruz. Ahlaki önem taşıyan aldatma-kandırma becerisi yalan olarak adlandırılır.
-Peki herkes mi yalan söyler?
-Yalan söylemeyen var mı?
-Peki söylediği yalana kendisi de inanan?
Günümüzde halk arasında yalan söyleme hastalığı olarak bilinen mitomani; psikolojik bir hastalıktan çok kişilik bozukluğu, histeri ve nevrozaya eşlik eden bir semptomdur. Bu kişiler yalan söylemekten haz duyarlar, pişmanlık duymazlar. Yalanlarının ortaya çıkması halinde aşırı tepkiler gösterirler(agresiflik, bağırma, kavga etme, kabul etmeme gibi). Hatta söyledikleri yalana kendileri de inanır ve hayatını söylediği yalana inanarak yaşar.
Ancak her yalan söyleyen kişi mitomani değildir. Kişinin yalan söyleme isteği patolojik boyutta ise şöyle ki; yalan söylemeden duramıyorsa, her durumda/koşulda yalana başvuruyorsa ve durumu olağan “-mış” gibi karşılıyorsa risk yüksektir.
Peki kimler daha çok yalan söylerler?
Yapılan araştırmalara göre dışa dönük (davranış biçimleri, karakteristik ilgileri yönüyle başkalarına ve fiziksel ortama dönük bireyler) kişilerin daha çok yalan söylediği görülmüştür. Bu kişilerin sosyal ilişkileri iletişim kurma becerisi, kendini ifade etme becerisi yüksek olduğundan söyledikleri yalanı anlamak güç olabildiği araştırma sonuçlarına yansımıştır.
Kadınlar mı daha çok yalan söyler yoksa erkeler mi?
Yapılan araştırmalara göre yalan söyleme oranları cinsiyete göre çok ilişkili olmadığı ortaya çıkmıştır. Ancak yalan söyleme şekilleri farklılık gösterir; kadınlar daha fazla başkaları hakkında yalan söylediği erkeklerin ise daha çok kendileri hakkında yalan söylediği görülmüştür.
Yalan söylemenin zeka ile ilişkisi var mıdır?
Yalan söyleme davranışı ister çocuklukta veya ergenlikte olsun ister yetişkinlikte olsun matematiksel zeka(IQ) ile ilgisi yoktur. Bu durum daha çok sosyal zeka ile ilişkilidir.
Yalan söyleyen kişi nasıl anlaşılır?
Yalan söyleyen kişi durumu ne kadar saklarsa saklasın beden dili onu ele verebilmektedir. Kişinin dürüst davrandığı zamanlarla kıyaslama yaparak beden dilini anlamaya çalışabilirsiniz.
Göz teması, mimikler, vücut hareketleri gibi önemlidir. Yalan söylediğini bildiğimiz bir çocuğa “Gözlerimin içine bak!” dememiz buradan gelir.
Yalan söylediğini anlamak için bir diğer yöntem de sohbet eder gibi arkadaşça yaklaşarak taktik değişimleri yaparak ucu açık beklenmedik sorular sorabilirsiniz.
Bir kişinin yalan söylediğini biliyorsak nasıl davranmalıyız?
Bu durumu fark eden kişiler karşı taraftan beklenmedik tepkiler almamak için ona zarar vermediği sürece durumu görmezden gelebilir. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” der gibi… Ta ki yalan kişiye zarar verince ve işin içinden çıkılmaz hal alıncaya kadar. Böyle bir şeyle karşılaşmamak adına sorunu görmezden gelmek yerine durumu kişiselleştirmeden, kişiyi rencide etmeden, üçüncü bir kişiyle paylaşmadan direk kişinin kendisiyle iletişime geçmelisiniz. Kişi buna rağmen yalan söylemeye devam ediyorsa iletişim düzeyinizi asgariye indirmelisiniz ve uygun bir dille konuşarak uzmana yönlendirmelisiniz.
Nasıl tedavi edilir?
Kişi içinde bulunduğu rahatsızlığı fark ettiğinde kendisinde kısa süreli çözümler bulabilir; ancak bulduğu yöntemler kalıcı olmayabilir. Profesyonel olarak uzmanlar tarafından destek almalı, yalan söylemeye iten durumlar incelenerek kişiye uzun süreli faydalar sağlanmalıdır.
Başarılı