Mutluluk nedir diye sorsak herkesin cevabı farklı olur sanırım.
Herkesin farklı bir düşüncesi,izahı olur bu konuda.
Elbette mutluluk kişiden kişiye farklılık gösterir.
Kimi ailesiyle vakit geçirmekten mutluluk duyar,kimi de yalnız kalınca kendimi dinliyorum der mutluluğun tarifini böyle yapar.
***
Etrafımıza baktığımız zaman kaç insan mutlu?
Kaçı mutlu bir hayat sürüyor farkedebiliyor muyuz? Hayır!
Çünkü hayat artık mutlu olmasan bile sana bir maske taktırarak mutlu rolünde olmayı öğretmiştir.
Ancak sahte bir mutlulukta uzun sürmez. Her şey gibi gelip geçiçidir..
***
Peki mutlu olabilmek için ne yapmak gerekir?
Önce kendimizi tanımamız,kendimize inanmamız gerekir.
Mutluluk bir keşifle başlar...
Var olmayı,farkında olmayı ve sevmeyi...
***
Nasıl biriyiz?
Nelerden hoşlanır,nelerden haz etmeyiz?
Öncelikle kendimizi keşfetmemiz ve kendimizin fakrında olmamız lazım ki mutlu olmayı bilelim.
Mutlu olmayı bilelim ki mutlu bir yaşam sürelim.
Sürekli oalrak mutsuz bir yaşam sürmek hem bize hem de çevremize zarar verir.
Kendimiz mutsuzken çevremizdekilerin de ruh haline tesir ederek onlara da bunu bulaştırabiliriz.
Öncelik kendimiz sonra başkaları...
Mutluluğumuzun anahtarı belki de bu olmalı..
***
Aynı zamanda mutluluk bakışlarınızdan alacağınız bir yansımadır. Etrafa ne kadar iyi bakarsanız o bakışların sonucunda da pozitif bir enerji alırsınız. Birine iyilik yapmak, yardıma muhtaçbirinin elinden tutmak, bir insanın sıkıntılı anını paylaşmak ve ona yardım etmek... Bunlar, insan hayatını anlamlı kılan güzellikler, mutluluğu da üreten ve çoğaltan iksirdir. İnsanı mutsuzluğa sevk eden en önemli hastalıklar ise haset, kibir, kıskançlık,çekememezlik,hırs vb. şeylerdir. Bunlardan da uzak kalan bir hayat, sağlıklı ve mutlu bir hayattır.
Önemli olan, karşılaşılan güçlükleri, yaşanan ıstırapları, çekilen acılara rağmen dimdik durmak ve pes etmeyerek onlardan bir ders çıkararak mutluluğa dönüştürmeyi bilmektir..