Keşke etrafımızdaki insanlara doğaya çevremize çocukların gözüyle bakabilsek… Onlar kadar eşit ve onlar kadar masum olabilsek… Çocuklar etraflarına bizim ördüğümüz duvarlar ile bakmıyorlar. Onlar zengin fakir, beyaz siyah, çalışan çalışmayan, okuyan okumayan diye ayrıştırmıyorlar.
*****
Onlar bizden farklı düşünüyorlar ve her şeyi olduğu gibi kabul ediyorlar. Pekiyi biz çocukları olduğu gibi kabul edebiliyor muyuz?. Yoksa, küçücük çocuğa büyükmüş gibi, kendi yaşıtımız gibi mi davranıyoruz?.
Maalesef küçücük çocuklara kendi yaşıtımız gibi davranıyoruz. Bizim gibi davranmasını bekliyoruz. Bir empati yapıp onlar gibi düşünebilsek sorun kendiliğinden çözülecek aslında.
*****
Çocuklar herkesi kendileri gibi görüyorlar. İnsanlar ayrımcılığa ne zaman tam olarak başlıyor? Ne zaman diğer insanları yargılamaya küçümsemeye başlıyor?.
Büyümek ile bunlar gerçekleşiyorsa büyümek yaşlanmak aslında pekiyi bir şey de değil…
O masumluğu kaybetmek ne kadar zaman alıyor bilinmez ama kaybolduktan sonra geri kazanılması imkânsız o bir gerçek.
*****
Çocukları yetiştirirken bile farkında olarak ya da olmadan belirli kalıplara sokuyoruz. Onları birbirlerinden yavaş yavaş ayırıyoruz. Geçenlerde sosyal medyada bir annenin paylaştığı fotoğraf ilgimi çekti. Yurtdışında yaşayan bir anne oğlunun ve oğlunun en yakın arkadaşının fotoğrafını paylaşmış.
Altına yazığı not şöyle, geçenlerde oğlum benden en yakın arkadaşının saç modelini yapmamı istedi. Böylece öğretmen onları ayırt edemeyecekmiş ve bunu komik bulacakmış. En yakın arkadaşı zenci kendisi ise sarışın.
*****
İşte çocukların bakış açısı bu kadar masum…
Onlara göre renklerin de statülerin de hiçbir farkı yok. Keşke çocuklar gibi olabilsek…