Her konu üzerine konuşmalı ve her konuyu açıklığa kavuşturmalı, insan her hissettiğini belirtebilmeli sevdiğine.
Konuya muhalif yaklaşan biri ile medeni bir fikir alış verişi yapabilmeli sonunda. Beraberce olayın bir üçüncü boyutuna kavuşulabilmeli.
**
Ancak işi zorlaştıran etkenlerin karşımıza çıkması olağan.
Bazen bu engel, muhalif düşünen kişinin anlayışsızlığı, at gözlülüğü olabiliyor.
Bu anlayışsızlık ve o insanın anlattığınızı kabul etmemesi onu sizin gözünüzde kötü yapmamalı.
İnsan kıymetlidir ve her kişinin düşüncesi bir kıymet barındırır. Doğru, yanlış ayırt etmeksizin.
**
Hepimiz her konuda profesör değiliz fakat kulaktan dolma edindiğimiz tecrubeler ve gördüklerimizin toplamında düşüncelerimiz şekilleniyor. Hayat bir yolculuk ve karşınızdaki insan yolculuğuna devam ediyor.
Her insan mikro evren ve bu evrenin tarihçesini öğrenmeden onun fikirlerini yargılamak doğru olmamalı. Anlamadan hüküm vermek...
Aynı şeye kendiniz de maruz kaldığınız da ne çirkin olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
**
İşte bu noktada bazılarımızın evreni daha olgun.
Sadece insanların bizi anlamadığından hayıflanmak, herkesin bizim gibi düşünmesini beklemek kaos oluşturur. Bu sonumuz olur. Fakat her son bir başlangıçtır.
En kıymetli şeylerden biridir anlamak; bir insanı, dersteki bir konuyu... Anlaşılmanın verdiği o huzur, anlatabilmenin özgürlüğü...
**
Çoğu zaman insanlar ne der düşüncesi ile hiç konuşmamayı yahut harekete geçmemeyi tercih edenlerimiz vardır. Burada şunu hatırlamak gerekecektir. Her zaman her davranış ve sözümüz ile her kesimi etkileyemeyiz.
Bu nedenle mühim olan birinin size hak vermesi yahut sizin birine hak vermeniz değil
'Ben seni anlıyorum' buradaki anahtar cümlemizdir. ' Sana hak veremem belki ama seni anlıyorum'.
Bu iksininin ayrımını idrak ettiğimizde bu cümleyi kullanmaya başladığımızda değişimin başlayacağını iddia edebilirim. Daha anlaşılır, refah seviyesinde bir toplum için yargılamadan dinlemeye, anlamaya gayret etmek lazım...