Yaşadığımız toplumda maddi ve manevi sıkıntılar almış başını giderken, huzurun ve güvenin kalmadığı, insanlık ölmüş dediğimiz bir anda, öyle insanlar var ki, Hızır gibi yetişiyor imdadımıza. İnsan olarak umursamalıyız, duyarlı olmalıyız etrafımıza…
*****
Hayatın bitmeyen koşturmasında, koşturma derken başımdan geçen bir olayı paylaşmak istedim sizlerle… Bir iş yoğunluğuyla başlayan pazartesi sabahı faturalar, kredi kartları, kırtasiye alışverişi derken işe geç kalma telaşı ile ofise geldim.
*****
Kısa bir süre sonra cüzdanımın yanımda olmadığını fark ettim. Panikle çalınmış olabileceğini düşündüm. Biraz sakinleşince umutsuz bir şekilde geldiğim istikamete doğru yürümeye başladım.
Ara sokaktaki kırtasiyenin önüne geldiğimde, kasadaki genç kıza cüzdanımı orada unutmuş olabileceğimi söyledim. O gün de orası oldukça kalabalıktı. Genç kız önce bana baktı ve sonra cüzdanımla ilgili sorular sordu. Bir an göz göze geldik yüzümdeki umutsuz ifadeden anlamış olmalı ki, gülümsedi.
*****
Telaşla cüzdanımı kasada unuttuğumu, arkamdan seslendiğini fakat benim duymadığımı daha sonra tekrar dönebileceğimi düşünüp bir kenara bıraktığını söyledi.
*****
Çoğu müessese yazılar asar, sorumluluk almaz.
Kaybolan eşyalarınızdan kendiniz sorumlusunuz der. Kimsenin kayıp olan eşyayı saklayıp korumak gibi bir mecburiyeti yok… O genç kız bana umut verdi. İnsanlığın ölmemiş olduğunu gösterdi. Etrafımıza karşı duyarlı olmanın önemini bir kez daha anladım. Allah böyle insanlardan razı olsun.