Komik bir şeye gülmektense içinde gerçek sevgi barındıran bir acıya ağlarım!
***
Gerçekten de öyle değil mi?
Hayatımıza birçok insan giriyor ama hangisi gerçekten bizim için doğru insan, doğru arkadaş, doğru dost bilemiyoruz.
Hangisi gerçekten bizim göze alabildiklerimizi bizim için göze alabiliyor?
Hep kalbimiz ve mantığımız arasında çaresiz kalıyoruz.
Siz belki kalbinizden yana oluyorsunuz ama karşıdaki genelde hep bahaneleri ile hayatınızdan çıkmayı tercih ediyor.
***
Nedense, hiç kimse kendinden başkasını sevemiyor. Kendinden başkasını düşünemiyor.
Oysa gerçek sevgi kendini unutup ona göre yaşamak değil midir?. Seviyorsun diye tüm düzenini bozup ona göre yaşamak, ona daha yakın olmak değil midir?
Sevmek hep mutlu olmak mıdır, ya acıyı paylaşmak neresinde bu işin?
***
Eğer bir insan gerçekten seviyorsa tüm zorluklara rağmen, tüm mutsuzluklara, olumsuzluklara rağmen bir arada olmalıdır. Yaşamı paylaşmalıdır.
Bu sadece günlük yaşamda değil, ailede, dostta da aynıdır. Aynı lokmayı paylaştığın sofrada da aynıdır.
Önemli olan zor şart altında da olsa bekleyene gitmek değil midir?. Herkes vefalı olsa, bencil olmasa hayat daha kolay olmaz mı?
Herkes sadece iyi günde değil, kötü günde de bir arada olabilse mutsuz insan sayısı azalmaz mı?
***
İşte, Ramazan diyoruz.
Ramazan’da neyimizi paylaşıyoruz?. Yoksa sadece paylaşıyor gibi mi görünüyoruz. Dostlar bizi alışverişte görsün diye mi iftar sofralarına katılıyoruz.
Bu Ramazan kaç yoksulu sevindirdiniz?
İftar masasında yemek yiyip gülerken, sokaktan geçen yoksul bir çocuğu görmezden geldiğiniz oldu mu hiç?. Ya o çocuğun gerçek sevgi barındıran gözlerine bakıp acıyla ağlamayı düşündüğünüz!
***
Küçük küçük çocuklar boylarından büyük ekmek tekneleri için çöplerden atık toplarken, siz Ramazan sofrasından onlara bakıp, bir tas sıcak çorbanın ne anlama geldiğini fark ettiniz mi hiç?
***
Siz hiç Vali Mahmut Demirtaş’ın eşi Beyhan Demirtaş gibi, şehit çocuklarına evladınız tadında sımsıkı sarıldınız mı?… O kadar şehit ailesi komşunuz var, kaç kez gidip kapısını çaldınız, acısına ortak oldunuz, kaç kez gidip ekmeğinizi paylaştınız?.
Sevgi Evlerine gidip şefkat eli bekleyen yetim ve öksüz çocukların saçlarını okşayarak, annelik duygusunu yaşattınız mı hiç!
Bayan Demirtaş Adana’ya geleli bir yıl oldu.
Sahi, siz tam tanımadığınız bir kentin yetim çocukları ile şehit ailelerine onun kadar sahip çıkıp, varlığınızı hissettirdiniz mi hiç!