Benim gibi, çok katlı apartmanların bulunduğu kalabalık bir mahallede yaşıyorsanız Ve evinizin yakınlarında da bir cami varsa Her sabah bir iki kişinin salâsını duyuyorsunuzdur. İmam sabahın köründe okuyunca daha çok dikkat çekiyor. Merak edip balkona çıkanlar mı dersiniz, penceresini açıp dinleyenler mi… Kulağının üstüne oturanlar mı dersiniz, hiçbir şey olmamış gibi yaşayanlar mı, artık ne ararsanız… Salâ sizin olmayınca! *** Balyoz davası hükümlüsüyken GATA'da tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp'in de salâsı verildi bu ülkede.. Mamak Cezaevi'nden tahliye olan subay arkadaşları, doğru Karşıyaka Mezarlığı’na gidip Özenalp’ın mezarını ziyaret ettiler. Ne de olsa Mustafa Kemal’in askerleriydi onlar. Komutanlar nasıl tahliye edildi; ‘Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı ile… Demek ki ‘hak ihlali’ varmış. Arkadaşlarını salıverip hakkını teslim ettiniz. Peki Murat Özenalp'in hakkını kim ödeyecek şimdi?. Ailesinin acısına kim bedel biçecek?. ‘Ölmüştür, geçmiştir’ mi diyeceğiz! *** Salâ size dokunmayınca çok da oralı olmuyorsunuz işte. Biraz tanıdık geliyorsa… Yani selamınız sabahınız varsa.. ‘Işıklar içinde yatsın’ diyorsunuz… ‘Allah rahmet etsin’ diyorsunuz. Eğer hakkınızı yediyse ağzınıza ne gelirse sayıyorsunuz. Yedi ceddine bela okuyorsunuz… Şimdi, “Hak ihlali var” diyor Anayasa Mahkemesi… İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi de 230 sanığın tahliyesine karar veriyor. *** Bizim mahalle kalabalık ama Ankara daha kalabalık!. Şu hak ihlali yapanlar var ya! Her insan gibi onların da salâsı verilecektir elbette. Halkla olmasa bile musalla ile yüzleşecekler. Kurmay Albay Murat Özenalp'in ailesi ve akrabaları da duyacak bu salâyı.. Kışladaki karavana gibi, cezaevinde aynı zindanı paylaşanlar da duyacak. Biz de duyacağız! Ve imam soracak ‘Merhumu nasıl bilirdiniz?’ diye! İşte o zaman göreceğiz Mamak neresi? AnlaMamak nasıl bir şey!