İletişim fakültesi öğrencileri saygın gazeteci Hasan Pulur’u ziyaret ediyor. ‘Bir köşe yazısını ne kadar sürede yazıyorsunuz’ diye soruyorlar. O da; ‘30 dakikada’ diyor ve ekliyor ‘45 dakika sürdüğü zamanlarda oluyor…’ Öğrenciler güçlü bir yazının 30 dakikada nasıl yazıldığını düşünürken… Hasan Pulur, ‘Artı 65 yıl’ diyor. Onuruyla ve alın teriyle gazetecilik mesleğinde 65 yılını geride bırakan duayen kalem, iletişim öğrencilerine ‘Artı 65 yıl’ diyerek büyük bir ders veriyor. ***** Seçim döneminden bu yana Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile birlikte koşan gazeteci ağabeyim Ufuk Tekin anlattı bunları… Gazetemizi şereflendirdi. Birlikte sabah kahvesi içtik. Gazeteciliğin dünü, bugünü ve geleceğine dair konuştuk. O konuşurken, ben yine dağarcığıma yeni eklentiler yaptım. Usta gazeteci Hasan Pulur’un ‘Artı 65 yılı’ gibi. Meslek kıdeminin gazetecilikte çok önemli olduğunu ve yeni yetişen gazetecilerin bu meslek kıdemini göz ardı etmemesi gerektiğini hissettirdi. Gazeteciliğin, öğrenimi hiç bitmeyen onurlu bir meslek olduğunu söylerken, bu onuru taşıyan kalemlerin de güç şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini anlattı. ***** O zamanlar büyük jeton kullanılıyordu yurt dışını aramak için… Saat farkına hiç dikkat etmeden aradım Amerika’yı. Uyandırdığımı sonradan fark ettim Ufuk Tekin’i. Sesimi duyduğuna çok sevinmişti. Amerika nere, Adana nereydi. O, Hasan Pulur’un ‘Artı 65 yılı’nı anlatırken, benim de aklıma mesleğe başladığım ilk yıllar geldi. Biz de çok uzaklarda bile olsa meslek büyüklerimi ve dostlarımızı arar sorardık. Gazete ziyaretlerine gidip çaylarını içerdik. O zamandan beri büyüklerimize saygıda kusur etmedik. Gördüğümüz yerde ceketlerimizi ilikledik. Ayağa kalkmamız gereken yerde ayağa kalktık. Elbette, mesleğe yeni başlayanların da bu saygı merdivenlerini inanarak, emin adımlarla ve tek tek çıkmasını dileriz. ***** Ben de yeni yeni yazmaya başlayan bir gazeteci olarak, ‘Artı 25 yılı’mı geride bıraktım. 30. yıla doğru ilerliyoruz. Bunun bilinciyle oturdum Ufuk Tekin ağabeyimin karşısında. Bulun bilinciyle içtim kahvemi. ‘Artı 65 yıl’ bana ders gibi geldi. Mesleğe saygıyı çok güzel ifade eden bu anlatıdan dilerim sizler de etkilenirsiniz. Hiç değilse bir meslek büyüğünüzün yanında otururken…