Eskiden insanlar çocukları doğduğu zaman sevinçten, eşini dostunu kaybettiğinde hüzünden ağlardı.
Şimdi cumhurbaşkanlığı seçiminden önce ağlamak moda oldu.
Aday açıklanıyor hüngür hüngür ağlıyorlar.
Flaşlar patlıyor. Kameramanlar gözyaşlarına zum yapıyor.
Kameraman sağa dönüyor, sola dönüyor, eğiliyor. İki damla gözyaşını çekip yandaş televizyonlarına yetiştirmek için.
Utanmasalar, ağlayanların burunlarını sildikleri mendili bile isteyecekler ve götürüp dilek ağacına bağlayacaklar.
*****
Kim ne yapıyor belli değil.
Sevinçten mi ağlıyorlar hüzünden mi?.
Yoksa cukka yüzünden mi?
Görseniz Sivas’ta cayır cayır yanan canlar için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz Soma’da 301 madenci için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz kendileri rahat rahat ense yapsın diye canını veren şehitlere ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz asgari ücretliye öğün başına ‘4 kuruş’ verdikleri için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz emekliye verdikleri 40 lira için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz tarlasındaki karpuzu 15–20 Kuruşa satan çiftçi için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz sokaklarda çocuklarıyla dilenenler için ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz torbada sattığı esrar için çocuk yaşta cezaevine girenlere ağladıklarını sanırsınız
*****
Neye ağlıyorlar?
Görseniz gecenin bir yarısında otel odalarını süsleyen kızlara ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz işportacılık yaptığı masanın altından kaçak sigara satanlara ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz sınırdan kaçak petrol getirip yerli diye yutturanlara ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz okul önlerindeki öğrencileri zehirleyenlere ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz üniversiteyi bitirdiği halde KPSS’yi kazanamadığı için öğretmen olamayanlara ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz karnesi zayıf diye intihar eden öğrenciye ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz aldığı kredi borcunu ödeyemediği için canına kıyan esnafa ağladıklarını sanırsınız.
Görseniz anası ağlayan halkın çaresizliğine ağladıklarını sanırsınız.
Kim, kim için, neye ağlıyor belli değil..
*****
Bir de bunları alkışlayanlar var.
Siz neyi alkışlıyorsunuz?
Görseniz…
Neyse siz görmeyin.
Ayıp!
Mustafa Özke