Hacette Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nın tiyatro bölümü sınavlarına iki oyun ile hazırlanmıştım. Sınav günü gelip çattığında Ankara'da serin bir hava vardı.
Ankara'nın serin sabahlarını hep sevmişimdir bu yüzden. Sınav öncesi yeni arkadaşlar edindim o gün. Herkes kimin hangi oyunla sahneye çıkacağını merak
ediyordu.. Çoğu Moliere (Jean Baptiste Poquelin, Fransızların ünlü tiyatro yazarı ve oyuncusu)'in Cimri'si diyordu.. Oysa ben yerli tiyatro metni yazarlarının oyunlarıyla hazırlanmıştım, Sermet Çağan gibi...
Taşradan gelen bir insanın sahneye çıkıp karşısında birden bire Ayten Gökçer, Cüneyt Gökçer ve Çetin Tekindor gibi kariyer sahibi usta sanatçıları görmesi kolay değildir. Bunun şaşkınlığını yaşadım. Tek başına o sahnede dimdik durabilmek bile benim gibi bir taşralı için büyük bir cesaretti. O sahneye çıkıp hazırlandığım oyunu ustaların karşısında oynamaya çalışmak bile ömrümün en güzel anılarından biri olarak gönül sayfamda yer aldı.
Sonra, nedir bu rağbet Moliere'in Cimri'sine diye düşünmedim desem yalan olur. Moliere soylu ve zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. O kadar zenginliğine rağmen 'Cimri'yi yazmış. Çok varlıklı bir insanın 'Zengin' yerine 'Cimri'yi yazması kafa yorulması gereken bir gerçektir kanaatimce...
Sınav sonuçları açıklandığında boynumu büküp düşündüm; ('Cimri'yi oynasaydım başarılı olabilir miydim) diye. Ya da bırakın sahneyi acaba günlük hayatta da cimri olmayı becerebilir miydim, diye geçirdim içimden..Buna cevabım hayır oldu, çünkü beceremezdim.. Fakir bir insan olarak cimri olmamaya özen gösteririm. Yine de canım gibi sevdiğim insanların 'cimri' sözlerine muhatap olurum bazen. Ama bu insanlar sevgim için aynı ifadeyi söylemezler. Bilirler sevdim mi adam gibi seveceğimi.
Aslında fakirlik ile cimrilik farklı anlamlar taşımaktadır. İnsan fakir olabilir. Belki kuru ekmekle tanışmayan dişleri yoktur. Fakirdir ama cömerttir işte.. Zenginim diye tafra satanların ortasında asil bir fakirdir gönlüyle...
Cimri kelimesini sadece ekonomiyle anmak da yanlıştır. Mesela sevginin de cimrisi vardır. Sevgisini verse kendinden bir şey eksilmeyeceğini bile bile karşısındaki insanı sevmeyen cimriler vardır. Bu insanları kimse değiştiremez. Cimrilik genetiktir bence... İnsanın genlerine girdi mi bir daha çıkmaz. Zaten, zenginin cimrisini de yazmaya gerek duymuyorum, onlar hayatın her alanında karşımızda bir mezar taşı gibi dikilmiş duruyorlar...
İşte böyle.... Moliere, yıllar önce yazmış 'Cimri'yi... Muhteşem oyun hala tazeliğini koruyor. Demek ki usta Fransız iyi kafa yormuş yazarken. Toplumun damarından girmiş hayat sahnesine... Görünen o ki değişen zaman içinde o güzel oyun Moliere'in Cimri'si hiç değişmemiş...
Değişmeyen insanların olduğu yerde oyun değişir mi!.